2 kişiden 1’i hak sahibi olamadı;
Hak sahibi değil hak sahip-sizliği..
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, TBMM Plan Bütçe Komisyonu’nda yaptığı konuşmada depremin 9. Ayında Malatya’da yaşanılan sorunları ve çözüm önerilerini dile getirdi. Ağbaba, hak sahipliğinden, konteyner talebine, orta hasarlı evlerden yerinde dönüşüme Malatya’nın konuştuğu konuları İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya aktardı.
9 ay toparlanma olmadı
Malatya’nın, depremin ilk başında yıkım az olduğu için maalesef çok gündeme gelmediğini ama şimdi şehre giden herkesin, Malatya'nın nasıl bir yıkımla karşı karşıya kaldığını gördüğünü belirten Ağbaba, “ şehir merkezinin tamamen yok olduğunu, Doğanşehir ilçemiz başta olmak üzere Ören, Polat, Kurucaova, Erkenek gibi birçok beldelerimizin de yerle bir olduğunu kente giden insanlar görüyor. Deprem 6 Şubat, şimdi, Kasım ayındayız, depremden bu yana yaklaşık dokuz ay geçmiş durumda ama hâlâ bir toparlanma yok. Enkazlar hâlâ yerinde duruyor, hâlâ yıkılmayan yüzlerce bina var ve müthiş bir mağduriyetin olduğunu ifade etmek istiyorum. Yani şehir hâlâ toz bulutları altında, şehir merkezinde yaşam hâlâ başlayabilmiş değil. Diğer illerde olduğu gibi Malatya da büyük bir felaketi yaşıyor. ” ifadelerini kullandı.
Hak Sahip-sizliği
Ağbaba hak sahipliği ile ilgili de büyük mağduriyet olduğunu belirterek “Hak sahipliği, daha doğrusu hak sahipsizliği meselesi var. 2 kişiden 1'i maalesef hak sahibi olamıyor. Devlet vatandaşını kandırır mı? Bu dönemde maalesef kandırdığını görüyoruz. Depremzedeleri kandırarak onların hak sahibi olması engellendi. AFAD'ın açıklamasına göre "Büyükşehir olan bir ilde afetzedenin bir ilçedeki konutu ağır hasarlı ise başka bir ilçedeki konutu hasarsız olsa dahi afetzede hak sahibi olabilmektedir." denilmekte. Peki, her 2 evi ağır hasarlı veya yıkıksa ne olacak? Evlerden 1'i için hak sahipliği veriliyor. Örneğin, eşlerden 1'inin evi Malatya Battalgazi'de diğer evi Akçadağ'da olsun, her 2 evde yıkık olsun, AFAD eşlerden sadece 1'ine hak sahipliği veriyor. Yani insanlar dişiyle tırnağıyla biriktirdiği parayla 1 köyde ev, 1 de şehirde ev yapmış olsa bile devlet sadece 1 ev verebiliyor, kalana da bir soğuk su iç deniliyor. Şimdi, afetzedenin aynı ilçede 1 ağır, 1 hafif hasar evi varsa hak sahibi olamıyor. Farklı ilçelerde 2 ağır hasarlı evi varsa 1 tanesi hak sahibi olabiliyor. 1'i Kahramanmaraş'ta 1'i Malatya evi olup 2'si de yıkılan depremzedeye sadece 1 ev veriliyor. 11 ilin tamamı deprem bölgesi olarak geçtiği için farklı illerdeki evleri ağır hasarlı olan kişiler hak sahibi olamıyor. Üstelik 6 Şubatta meydana gelen 2 depremin etkinlik alanı da tek olarak kabul edildiği için geceki depremde Malatya'daki evi, öğlenki depremde Hatay'daki evi yıkılan afetzede 1 ev için hak sahibi olabiliyor. Ama Marmaris'te 10 evi ya da İzmir'de 10 villası olan birinin Malatya'da depremde 1 evi varsa devlet o 1 kişiye hak sahipliği veriyor. Bunun bir çarpık anlayış olduğunu düşünüyorum” dedi.
Deprem yönetimi doğru değil
CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba konuşmasının devamında; “Afet Sebebiyle Hak Sahibi Olanların Tespiti Hakkındaki Yönetmelik'i baştan sona çelişkilerle dolu. İşte, bu çarpıklıklar yüzünden Malatya'da 121.907 başvurudan 69.263'ü kabul edildi yani her 2 kişiden 1'i hak sahibi olamamış durumda ve bu sistemle bir deprem yönetiminin de doğru olduğunu düşünmüyoruz.” dedi.
52 bin depremzede hak sahibi olamadı
“AFAD önünde uzun kuyruklar var, hak sahipliğine itirazlar tam bir çileye dönüşmüş durumda” diyen Veli Ağbaba “ Malatya'da AFAD ve kaymakamlıkların önündeki kuyrukları görmeniz gerekiyor. Sinirler gergin, işlemler uzun, personel sayısı yetersiz, evi yıkılıp AKP'yle gasbedilen depremzede bir de hak sahipliği olduğunu ispat etmek için olağanüstü bir mücadele sürdürüyor” dedi.
Hak sahipliği itiraz süresi mutlaka uzatılmalı
Malatya'da 52.644 kişinin hak sahipliği kabul edilmediğini, itiraz için on beş gün süre verildiğini ancak mekân, personel yetersizliği nedeniyle çok sayıda vatandaşın mağdur olduğunu belirten Ağbaba, “Pek çok ilçede itirazlar 6 Kasımda bitti, tüm ilçeler için süre 8 Kasım’da sona erdi; bu sürenin mutlaka uzatılması gerekiyor” dedi.
Tüzel kişiler de mağdur
Tüzel kişilerin hak sahibi olamadığını, AFAD’ın, odaların, sendikaların, kooperatiflerin hak sahipliği başvurularını kabul etmediğini kaydeden Ağbaba; “Mevzuata göre, tüzel kişiler hak sahibi olamıyor, birlik, oda, kooperatiflere de hak sahipliği tanınarak devletin kredi ve hibe imkânlarının da verilmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.
Eşya yardımı ile depremzede kandırıldı
Deprem sonrası, Malatya'da evleri ağır hasarlı, yıkık olanların eşyalarının bedellerinin ödenmesi için Maliye önünde çadırlar kurulduğunu hatırlatan Veli Ağbaba, “Peki, alınan başvurular ne oldu? Kocaman bir hiç. Başvurular yapıldı, insanlar sıra bekledi ama kimse para alabilmiş değil. Yakınlarını, evini, eşyalarını kaybeden depremzedelerin duygularıyla oynayıp "Eşya parası ödenecek." denilerek bugüne kadar tek bir adım atılmamasını da burada huzurlarınızda kınadığımı söylemek istiyorum. Madem ödeme yapılmayacaktı, insanlar neden saatlerce kuyruğa girip başvuru yaptı; depremin vurduğu vatandaşa bir tokat da AKP vurdu” dedi.
Ağbaba konuşmasının devamında şu görüşlere yer verdi:
Memur yoğunluktan, vatandaş sıradan şikayetçi
Depremin üzerinden dokuz ay geçti hâlen destek alamayan depremzedeler var, 10 bin TL hane başı desteğini, 15 bin TL taşınma ve kira desteğini alamayan vatandaşlar var. Hane başı destek, taşınma yardımı, kira yardımı başvurusu için AFAD bahçesine konteynerler kurularak hizmet verilmeye çalışılıyor fakat sabahın erken saatlerinde gelen vatandaşlar saatlerce kuyruk bekliyor. Görevliler iş yoğunluğundan yetiştiremiyor. Kurum aşırı yoğunluktan, vatandaşlarsa saatlerce kuyruk beklemekten şikâyetçi.
Orta hasarlı evler 6 şubata kadar işlem yapılmazsa ağır hasarlı sayılacak
Orta hasarlı binalarla ilgili çok sıkıntı var. Depremin üzerinden dokuz ay geçti hâlâ orta hasarlı binaların ne olacağı tartışılıyor. Belediyelerin verdiği sınırlı sayıdaki ruhsatların da tekrar iptal edildiği konuşuluyor. Bu şartlarda orta hasarlı bina sahipleri kışı dışarıda geçirmeye devam edecekler. Dokuz ayda bir yolun alınmaması düşündürücü. Orta hasarlı binalarla ilgili 6 Şubat 2024'e kadar işlem başlatmaları gerekiyor. Bir yıllık süre içerisinde orta hasarlı binaların güçlendirilme işlemi başlatılmazsa ağır hasarlı kabul edilip yıkılacak.
Yerinde dönüşümü de devlet yapmalı
Aynı belirsizlik ve kaos yeniden dönüşüm için de geçerli. 750 bin TL hibeye, 750 bin TL krediye 100 metrekare evin yapılması mümkün değil. Malatya'da bir evin maliyeti en az 2,5 milyon TL civarında, bu nedenle hibe miktarı artırılmalı. Devlet yeniden dönüşüm isteyen vatandaşlarına evlerinin rezerv alanındaki gibi yapıp teslim edilmelidir.
Önce ağır hasar sonra hahif hasar denildi
Depremin en başında Malatya'da büyük bir rezalet yaşandı. Önce "Binalarınız ağır hasarlı." denildi, insanlar nakliye parasına, 15 bin liraya, 20 bin liraya evdeki kapısını, penceresini sattı, sonra onlar "Az hasarlı, orta hasarlı." denildi, insanlar aynı kapı, pencereyi şimdi 500 bin liraya, 1 milyona yapamıyor.
Siyasi partiler bile hırsızların hedefi oldu
Özellikle Bostanbaşı ve Fahri Kayahan bölgesinde, yeni konutların olduğu bölgelerde hasarlı olan ve boşaltılan evlerin kapıları, pencereleri, klozetleri, parkeleri, muslukları, banyo ve mutfak dolapları, hatta elektrik tesisatına kadar hırsızlar tarafından çalınıyor; Malatya'da büyük bir güvenlik problemi var. Sadece konutlar değil, iş yerleri, siyasi partiler de hırsızların gazabına uğramaya devam ediyor. Temmuz ayı başında Memleket Partisi Malatya İl Başkanlığı binasında kullanılan çadır çalındı. Hırsız ve yağmacıların son hedefi, kent merkezinin en büyük ana cadde olan İnönü Caddesi üzerinde bulunan, depremde az hasarlı olan Büyük Birlik Partisi İl Merkezi oldu. Hırsızların yan duvarı delerek girdikleri binada ne var ne yoksa çaldıkları belirtiliyor. Temel güvenlik tedbirlerini almak, depremzedenin malına ve canına sahip çıkmak bu kadar zor olmamalı. Malatya'da güvenlik problemi çok önemli bir konu”
AĞBABA ; “İMAR İZNİ VEREN BAŞKANLAR DA CEZALANDIRILMALI”
KUTSAL DEĞERLERİMİZİ PİSLİĞİNİZİ ÖRTMEK İÇİN KULLANAMAZSINIZ
KENTİN AYAĞA KALKMASI ESNAFIN AYAĞA KALKMASINA BAĞLI
Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Yeşilyurt Belediyesi'ndeki yolsuzluk ve usulsüzlükleri aktararak, "Biz ne zaman bir eleştiride bulunsak, bir yolsuzluğu açığa çıkarsak, “Kur’an” diyorlar, “FETÖ” diyorlar, “PKK” diyorlar, “bayrak” diyorlar. Türk bayrağı, Kur’an, dinimiz hepimizin kutsalı, kimsenin pisliğini örtmek için bir alet değil, hepimizin kutsalı." dedi.
CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba TBMM Plan Bütçe Komisyonunda yaptığı konuşmada İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'ya, Malatya’daki esnafların sorunları ve Yeşilyurt Belediyesi’nde yaşanan skandalları anlattı.
ESNAFIN SORUNLARI DEVAM EDİYOR
Depremde en çok zarar gören kesimlerin başında esnafların geldiğini belirten Ağbaba, “Malatya'da 27.500 iş yeri yıkık ve ağır hasarlı. Kentin normale dönmesi için acil önlemler alınması gerekiyor. Deprem sonrası geçici iş yerleri için yaklaşık 5.200 esnaf talepte bulundu, yaklaşık 3.500 esnafın geçici talebi yerine getirildi, hâlâ 1.700 esnafımız konteyneri bekliyor. Şimdiye kadar kurulan 3 bin civarı geçici iş yerinin çoğunluğu karayolu üzerinde, elektrik, su, kanalizasyon hatları ile ilgili sorunlar devam ediyor.” dedi.
KENTİN AYAĞA KALKMASI ESNAFIN AYAĞA KALKMASINA BAĞLI
Konteyner alan geçici iş yerinde hizmet vermeye başlayan esnafın da problemlerinin bitmek bilmediğini kaydeden CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, “Esnaf ortada kalmış durumda, kiralar 4-5 katına çıktı, kiralık yer bulmak mümkün değil. Kent merkezinde ana arterler başta olmak üzere, bölgeye yerleştirilen esnaf için geçici iş yerleri altyapının olmayışı ve plansızlık nedeniyle tercih edilmiyor. Konteynerler kurulduktan haftalar sonra elektrik çekildi. Altyapısı kurulmayan esnaf haklı olarak gitmek istemiyor, sonra "Esnaf gitmiyor." diye eleştiriliyor. Buralara esnaf nasıl gitsin? Suyu yok, tuvaleti yok. Esnafa çarşı yapıp konteyner kurup esnaf temsilcilerin fikri bile alınmıyor. Kentin ayağa kalkması esnafın ayağa kalkmasıyla birlikte olur. Ancak bu şartlarda bunun sağlanması mümkün değil.” ifadelerini kullandı.
KONTEYNER MESELESİ ÇÖZÜM BEKLİYOR
Ağbaba, 9 aydır çözüm bekleyen ancak bir türlü çözüme ulaştırılamayan barınma sorunu ile ilgili İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’dan destek beklediklerini belirterek “Bir de hâlâ hem kiracılar hem de depremde evleri ağır ve orta hasarlı olan insanlar konteynere ulaşamıyor. Telefonlara bakamıyoruz Sayın Bakan, Malatya'daki herkes konteyner istiyor. Günlük en az 50-100 kişiyle görüşüyoruz. Konteyner meselesinin de çözülmesi gerekiyor.” dedi.
AFAD’IN KADROLARI BOŞ BEKLETİLİYOR
“Depremden sonra AFAD ekipleri tarafından gerekli müdahale edilemediğini, yetersiz kalındığını hep beraber gördük” diyerek konuşmasını sürdüren Veli Ağbaba, “Buradan ders almamız lazım. 2024 yılı performans programa bakınca hiç ders almadığımızı görüyoruz. Hâlâ İl Afet ve Acil Durum Müdürlüklerinin 2.247 görevli kadrosunun boş bekletildiğini görüyoruz. Bu boş olan kadroların norm kadroya oranı yüzde 27. Her 4 norm kadronun 1'i boş bekletiliyor. 479 arama kurtarma teknisyeni boş kadro. Bu bütçeyi Meclise vermesinin sebebi bunları istihdam etmek. Maalesef bu durumda çok doğru yönetilemiyor” ifadelerini kullandı.
İLK MUCİT YEŞİLYURT BELEDİYE BAŞKANI!
Ağbaba konuşmasının devamında Yeşilyurt Belediyesi’nde yaşanılan skandallara değindi. Ağbaba; “Malatya'nın kayısısı, suyu, yetiştirmiş olduğu siyaset adamları, ticaret adamları ünlü. Ama son dönemde bazı yerel yöneticileri de ünlü olmaya başladı. Geçtiğimiz yıllarda Dünyada bir ilki gerçekleştirip yeni bir insan kaçırma yöntemi buldu sizin belediye başkanları. Yeşilyurt Belediye Başkanı gri pasaport yöntemiyle insan kaçırıyor. Diğer belediyeler de örnek alıyor ama ilk mucit bizim belediyemiz, Malatyalı bir kardeşimiz.” Dedi.
60 YAŞINDAKİ İNSANI BOKSÖR YAPIP YURT DIŞINA KAÇIRDILAR
“Hizmet pasaportuyla yurt dışına 90 insan gidiyor, kimse gelmiyor” diyen Veli Ağbaba, “ Bununla ilgili ciddi yolsuzluk var. Konuyla ilgili 4 kişi tutuklandı, sonra serbest bırakıldı. AKP’li diğer belediyeler de Yeşilyurt Belediyesi’ni örnek aldı. Örneğin bir AKP’li belediye yurt dışına mehter takımı gönderdi. -iki ileri bir geri- gidenler geri gelmiyor mehter takımının. Yine, AKP'li Kandıra Belediyesi sağ olsunlar 60 yaşındaki insanları boksör yaptılar, güreşçi yaptılar. Onları güreşçi ve boksör diye yurt dışına gönderdiler ,onlar da geri dönmedi. Yeni icatlar, yeni insan kaçırma şekilleri buluyor, VIP insan kaçakçılığı yapıyorlar” ifadelerini kullandı.
HAK ETTİ!
Ağbaba, "Niye bu konuyu bir daha gündeme getiriyorsunuz?" diye soruyorlar, Bunlara yılın belediye başkanı ödülü verildi İçişleri Bakanı tarafından. Hak etti mi? Vallahi hak etti. Yani dünyada kim icat edecek böyle bir insan kaçakçılığını?” dedi.
VALLAHİ BİR ŞEY YAPILMAYACAK
“Sadece Gri Pasaport değil, bir de eşini, özel kalem müdürü yaptırmış, makam odasına dünya para harcıyor.” ifadelerini kullanan Veli Ağbaba “ Yeşilyurt Belediyesi depreme dayanaklı konutlar yaptı. Fakir fukara gitti oradan konut aldılar. Yeşilyurt Belediyesi Malatya Topsöğüt bölgesinde depreme dayanaklı konut yaptı. 6 Şubat depreminde daha insanlar tapuyu almadan oturmadan, Topsöğüt konutları ağır hasarlı oldu. Bir şey yapılacak mı? Vallahi bir şey yapılmayacak.” Şeklinde konuştu.
İMAR İZNİ VEREN BAŞKANLAR DA CEZALANDIRILMALI
Ağbaba; “Depremi yaşadık. Eğer müteahhit suçluysa cezasını çeksin, mühendis suçluysa cezası çeksin ama örneğin Malatya Yeşilyurt'ta Bostanbaşı'nda o imar iznini veren belediye başkanları ceza çekmiyorsa daha çok bu olayları yaşamaya devam ederiz. CHP'li olsun, AK PARTİ'li olsun, MHP'li olsun, İYİ Parti'li olsun kim bu yaptığı işin bedelini ödemiyorsa, sorumluluğunu yerine getirmiyorsa bunları yaşamaya daha çok devam ederiz. Bu insanlara bu Yeşilyurt'taki yıkılan konutlar için de muhtemelen bir ödül verilir.” dedi.
YETENEKLİ VE ÜRETKEN BİR ARKADAŞIMIZ
Yeşilyurt Belediyesi’nde yapay zekayla arazi satışı yapıldığını belirten Veli Ağbaba, “Yapay zeka diye bir şey var. Yapay zekayı Yeşilyurt Belediyesi nerede kullanmış? Sayın Bakan, Yeşilyurt Belediyesi yolsuzluk ve sahte belediye meclisi kararıyla gündemde. Yeşilyurt Belediyesinde yapay zekayla sahte belediye meclisi kararı oluşturulup belediye arsalarının satıldığı ortaya çıktı, işlem yapan 4 personel açığa alındı. Belediye Başkanı Çınar bu konuyu gündeme getiren gazetecilere ve bizlere saldırıyor. Bakın, nasıl zeki bir insan ki yapay zekayla sahte belediye meclisi kararı oluşturarak belediyenin arsaları satılıyor. Belediye Başkanımızı ileride siyasetin önemli yerinde kullanabilirsiniz; yetenekli ve üretken bir arkadaşımız, onu da söyleyeyim; yapay zekayla arsa satıyor. Belediye Başkanına bir şey olur mu? Bir şey olmaz.” Dedi.
KUTSAL DEĞERLERİMİZİ PİSLİĞİNİZİ ÖRTMEK İÇİN KULLANAMAZSINIZ
Ağbaba; “Biz ne zaman bir eleştiri de bulunsak, ya da bir yolsuzluğu açığa çıkarsak, Yeşilyurt Belediyesiyle ilgili bir şey söylesek hemen "Kur'an" diyorlar, "FETÖ" diyorlar, "PKK" diyorlar, ”vatan” diyorlar, "bayrak" diyorlar. Türk bayrağı, Kur'an, dinimiz hepimizin kutsalı, bu değerler sizin pisliklerinizi örtmek için kullanılacak aletler değil.” İfadelerini kullandı.