Her yönü ile insan odak merkezli şehir inşa etmekle başlar.
Sosyal donatıları şehrin ana arter yolların da tutunda alış veriş yaptığı tüm çarşılara kadar.
Şehrin ana dokusu korunarak yeniden inşa edilecek olan şehrimiz de inşaatlar hızla yükseliyor.
Asrın felaketinde sonra hızla alınan karar ile dikey mimariden yatay mimariye geçilecek çok kısa zamanda şehir eski günlerine dönecekti.
Yeniden imar değilde yerinden imar kararı alınmıştı.
Yerinden imar yapılıyor ise Söğütlü cami neden Yeni caminin avlusuna taşınıyor.
Dikey mimari değilse neden kuyumcular çarşısı dört kat bitti de beş devam edecek.
Yoksa burada rant mı var.
Biz o vakit yerinde imar edilecek ise ana arter yollar aynı olmak zorunda kalacak.
Yani trafik yine sıkışıklığı daha da fazla olacak.
Şehrin en eski çarşısında biri olan İnönü Kapalı çarşı 1971 yılında hizmete açılan deprem de tek sağlam yapı.
Peki yer altı çarşısı neden hiç akıllara gelmiyor.
Emekliler parkın altı karşısı ve bu gün yapılan kuyumcular çarşısını altına yapılsa ve yerin altında bu çarşılar bağlantı kurulsa nasıl olurdu.
Üstü mü?
Emeklilerin gelip vakit geçireceği sosyal donatılı park olsa fena olmaz mı?
Unutmayalım ki asrın felaketinde halk sığınacak yer bulamamış sokaklarda kalmıştı.
Yeraltı çarşılar gün gelir afetlerde sığınak olurdu.
Ve sosyal konutlar olmalı yeni yapılan konutlar.
Şehirin ekonomik tek geliri kayısı bu şehrin.
Böyle olan bir şehirde insanların sosyal faaliyet göstereceği alanlar da bölgelere göre yapılmalılı.
Şehrin en büyük sorunlarında biride çarşı merkez tek noktaya sıkışmış olması.
Devletin kurumları ile birlikte ticareti de yayılmalıydı.
Bu şehir büyükşehir ise kenar mahalleri ile büyüse gelişse fena mı olur.
SELAM VE DUA İLE….