Deprem bölgesi Malatya’da da öğrenciler için ders zili çaldı

Deprem bölgesi Malatya’da da;

Öğrenciler için ders zili çaldı…

Diniye Çalık İlkokulu’nda 2023-2024 eğitim öğretim yılı açılış programına katılan Millî Eğitim Bakan Yardımcısı Nafiz Yılmaz öğrencilere milli, manevi değerlerin benimsetilmesinin ve hem fiziki hem dijital obeziteyle mücadele için geleneksel oyunların öğrencilerle buluşturulmasının, öncelikli çalışmaları arasında olduğunu söyledi.

Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan 2023-2024 eğitim öğretim yılı programına Millî Eğitim Bakan Yardımcısı Nafiz Yılmaz, Malatya Valisi Ersin Yazıcı, Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, İl Milli Eğitim Müdürü Behçet Bakır, İlçe Belediye Başkanları, ilgili kurum müdürleri, veliler, öğretmenler ve öğrenciler katıldı.

Diniye Çalık İlkokulu’nda 2023-2024 eğitim öğretim yılı açılış programında konuşan Malatya Milli Eğitim Müdürü Behçet Bakır, “Yaşadığımız zorlu sürecin ardından bugün yeni bir eğitim öğretim yılına başlamanın mutluluğu ve heyecanını yaşamaktayız. Cumhuriyetimizin 100. yılında ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne taşıma hedefimize ulaşmak için çıktığımız bu yolda eğitim kalitemizi her geçen gün yükselterek devam etme gayreti ile 2023 2024 eğitim öğretim yılının tüm Malatya’mıza ve ülkemize hayırlar getirmesini temenni ediyorum. Temel hedefimiz vatanına, milletine, milli - manevi değerlerine sahip çıkan, fikri, vicdanı hür, irfanı hür nesillerin yetişmesini sağlamak olacaktır.

Malatya’mız geçen dönem eğitim öğretim faaliyetlerine kısa bir ara vermek zorunda kalmış olsa da merkezi sınavlarda elde ettiği başarılar yüzümüzü güldürmüş ve bizleri gururlandırmış, umutlandırmıştır. Bu süreçte, emek veren fedakar okul yöneticilerimize öğretmenlerimize velilerimize ve kıymetli yavrularımıza diğer tüm kardeşlerimize şükranlarımı arz ediyorum. Bu dönem eğitim öğretim faaliyetlerimize resmi 410 binada 11 bin 378 öğretmenimiz ile 153 bin 927 öğrencimiz ile devam edeceğiz. Tüm paydaşlarımızın büyük bir çaba içerisinde desteklerini bekliyor, 2023-2024 eğitim öğretim yılının şehrimiz için, ülkemiz için sağlıklı ve başarı dolu bir yıl olmasını temenni ediyorum” dedi.

Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, 2023-2024 eğitim öğretim yılı açılış programında yaptığı konuşmada, ailenin eğitimdeki önemine değindi. Başkan Gürkan, “2023 2024 eğitim öğretim yılının başta öğrencilerimize, ailelerimize, şehrimize ve ülkemizin geleceğine hayırlı uğurlu olsun temennisi ile sözlerime başlamak istiyorum. Gazi Mustafa Kemal ‘Muallimler yeni nesil sizin eseriniz olacaktır’ demiştir. Öğretmenlere önemli görev düşüyor. Ancak şunun da bir öğretmen olarak altını çizmekte yarar görüyorum. Eğitimi sadece bir okula ve bir öğretmene endekslemek de doğru değildir. Eğitim öğretime etki eden faktörlerin başında aile gelir, kalıtım gelir, çevre gelir, okul ve öğretmen gelir. Bir çocuk, 0-3 yaş ve 3-7 yaş arasındaki dönemlerinde öğrenme olgusunun yüzde yetmişine yakınını o dönemde alır. Dolayısıyla ailenin öğrenmede etkisi, eğitimde etkisi çok önemlidir. Önemli olan öğrenme olgusunun gerçekleştirilip, sırtında yük taşıyan bir öğrenci değil, öğrendiklerini davranışa çevirip uygulayan, pratikte uygulayan bireyler ordusu yaratmamız lazım. Bizler de Büyükşehir Belediyesi olarak eğitim öğretimin hep içindeydik. Okulların yapılmasında, okul arsasının tahsis edilmesinde, öğrencilerimizin ve öğretmenlerimizin teşvik edilmesinde hep eğitim kurumlarımızın yanında olduk” konuşmalarına yer verdi.

Malatya Valisi Ersin Yazıcı da, “2023 2024 eğitim öğretim yılımız hayırlı uğurlu olsun. Yaşanılan tüm olumsuzluklara rağmen, şehrimizde hayatın normalleştiğini, okullarımızda siz değerli öğrencilerimiz ve velilerimiz sayesinde göreceğiz, buna inanıyoruz. Şehrimiz artık yaşadığı kötü anları geride bırakıp, hayatın normalleştiğini ve yaşamın devam ettiğini okullarımızla topluma halkımıza göstermeye devam edeceğiz. Her şey, 6 Şubat’tan önce nasılsa önümüzdeki günlerde de aynı şekilde olacaktır. Sevgili öğretmenlerimden de hayatın normalleştiğini eğitimin tıpkı eskisi gibi devam etmesi gerektiğini ve buna göre hareket edilmesini bekliyorum. Öğretmenlerime, şunu söylemek istiyorum, bu şehirde yaşayan çocuklarımız en kıymetlilerimiz size emanet. Sevgili öğretmenler ülkeye olan sevdanız, ülkeye olan bağlılığınız, millete olan sevginiz ve sevdanız ve tabi ki Malatyalıların en kıymetlilerine sevgili çocuklarımıza, neler yapabileceğinizi neler katabileceğinizi lütfen önümüzdeki eğitim öğretim yılında bize gösteriniz. Sevgili öğrenciler her şey normal olacak. Her şey istediğimiz ve beklediğimiz gibi olacak. Gönlünüzce hem eğitim olacak hem eğlenecek hem de spor yapacaksınız. Artık Malatya’da hayatın normalleştiğini öncelikle okullarda ve okul bahçelerinde sizler sayesinde görmek istiyoruz. Ben tekrar başta velilerimize, öğrencilerimize ve tabi ki sevgili öğretmenlerimize eğitim öğretim yılımız hayırlı uğurlu olsun diyor, herkese başarı ve sağlık diliyorum” şeklinde konuştu.

Millî Eğitim Bakan Yardımcısı Nafiz Yılmaz okullarda yeni dönemin başladığını belirterek, “6 Şubat depremi sonrasında zor günleri yaşayan ama dirayetiyle, ferasetiyle ve her zaman dik duruşuyla Türkiye’mize örnek olan Malatya’mızın eğitim, öğretim süreçlerinde de gösterdiği gayretin, azmin ve çabanın farkında olarak bu eğitim-öğretim yılında sizlerle birlikte bulunmanın bahtiyarlığını yaşıyorum. Bu süre içerisinde vefat eden öğretmen arkadaşlarımıza ve öğrencilerimize rabbimizden rahmet niyaz ediyorum. Her eğitim-öğretim yılı yeni bir heyecanla başlar. Ben de 19 yıllık öğretmenliği olan bir insanım. Her eğitim-öğretim yılında sınıflarda cıvıl cıvıl seslerini duyduğumuz bu yavrularımızda her birisi bir dünya olan ve geleceğimizi inşa eden bu yavrularımızda bir sevinci, neşeyi, huzuru paylaşırız. Ancak bu huzurumuz, neşemiz Malatya, Adıyaman, Gaziantep, Hatay ve Kahramanmaraş illerimizde biraz buruk. Önceliğimiz, çocuklarımızın milli ve manevi değerleri benimsemesi ve çocuklarımızın yaşadığı hayat içerisinde fıtri bir şekilde tabii ortamlarda sosyalleşerek çok farklı yeteneklerini geliştirerek, hayata ve geleceğe hazırlanması olmuştur. Bakanımızın bir genelgesiyle okullarımıza bazı tavsiyelerimiz ve emirlerimiz oldu. Çocuklarımızın içinde bulundukları kültürü, ortamı ve şehri tanımaları için öğretmenlerimiz bir gayret içinde olacaklar. Özellikle ortaokul ve liselerde seçmeli derslerde 3 kategori olacak. Bilim, insan, toplum, din, ahlak, değer, kültür, sanat ve spor alanında her bir kategoriden yavrularımız ders seçerek akademik derslerle beraber ilgi ve yetenekleri doğrultusunda geliştirilmeleri esas alınacak. Bunun için de öğretmenlerimize ve yöneticilerimize çok büyük sorumluluklar düşmektedir.

‘BİZLERİN ZİNCİRİN EN GÜÇLÜ HALKASI OLMASI GEREKİR’

Bizler zincirin en güçlü halkası olmalıyız. Bir zincirin gücü, o zincirin en zayıf halkasıyla ölçülür. Dolayısıyla bu zincirde en güçlü halkamız öğretmenlerimizdir. 36 hafta boyunca

çocuklarımızla birlikte olacak olanlar sizlersiniz. Onları geleceğe hazırlayacak olan sizlersiniz. Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılında yeniden Türkiye’mizi, ‘Türkiye Yüzyılı’ vizyonuna nasıl hazırlayabiliriz? Bunları düşünmeliyiz. Bu noktada yavrularımızın emaneti öğretmenlerimizdedir. Türkiye’de 1 milyon 200 bin civarındaki öğretmenimiz, 20 milyon öğrencimiz ve Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü kapsamında 84 milyon vatandaşımız eğitim alacak. Ulaşabildiğimiz her noktaya ilim ulaştırmak ve insanlara hizmet gayretindeyiz. Bu anlayışla çocuklarınızı emanet alıyoruz. Öğretmenlerimiz bu anlayışla onları geleceğe hazırlayacaklar. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Eğitimin gerçekleşebilmesi için paydaşların hep birlikte olması gerekiyor. Bu sadece bizim işimiz olmamalı. Aile, çevre, belediyeler ve diğer bakanlık birimlerinin gayretiyle bu zorluğu inşallah aşacağız. Yeni eğitim-öğretim yılında muvaffakiyetler diliyorum. Malatya’mızın geçirmiş olduğu bu zor süreçlerde emek veren değerli Bakanlarımıza, valilerimize, yöneticilerimize ve gönüllülerimize canı gönülden teşekkür ediyorum” diye konuştu.

Diniye Çalık İlkokulu’nda gerçekleştirilen 2023-2024 eğitim öğretim yılı açılış programında öğrenciler tarafından hazırlanan şiirler okunurken, 4. sınıf öğrencileri tarafından da okula yeni başlayan 1. sınıf öğrencilerine çiçek hediye edildi.

Program sonundan Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Nafiz Yılmaz, Malatya Valisi Ersin Yazıcı, Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, Milli Eğitim Müdürü Behçet Bakır ve diğer kurum müdürleri tarafından öğrenciler için ilk ders zili çalındı.

POLİS 24 EKİP 57 PERSONEL İLE TRAFİK DENETİMİNDE…:

İşte detaylar “KONU: 2023 - 2024 Eğitim ve Öğretim Yılı Okul Önlerinde Alınan Trafik Tedbirleri ve Bilgilendirme Faaliyetleri 2023 - 2024 Eğitim ve Öğretim yılı başlangıcı nedeniyle ilimizde trafik yoğunluğunun olduğu bölgelerde ve okul önlerinde 24 ekip 57 personelle trafiğin düzenlenmesi ve denetlemesi amacıyla görev alınmıştır.

Yapılan denetleme ve düzenleme faliyetleri sırasında 87 okul servisi kontrol edilmiş, 388 öğrenciye trafik güvenliği konusunda bilgilendirme yapılmış olup okul servis şöförlerinin  güvenli bir şekilde öğrencileri taşıması amacıyla gerekli bilgilendirmeler yapılmıştır. İlimizde eğitim öğretim dönemi boyunca okul önlerinde ve çevresinde trafik güvenliğinin sağlanması amacıyla denetleme düzenleme ve bilgilendirme faaliyetlerimiz devam edecektir.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”

JANDARMA OKUL ÇEVRESİ İLE ÖĞRENCİ SERVİSLERİN DENETİMLERE BAŞLADI…:

İşte ayrıntısı…Malatya İl Jandarma Komutanlığı’na bağlı trafik ekipleri ve asayiş ekipleri, 2023-2024 eğitim-öğretim döneminin başlamasıyla okul çevreleri ile öğrenci servislerinde denetimlere başladı.

Malatya İl Jandarma Komutanlığı’na bağlı trafik ile asayiş ekipleri, sorumluluk alanları içinde yer alan bölgelerde okul çevre güvenliği ile öğrenci servisi denetimlerine başladı.

Ekipler öğrencilerin güvenli bir şekilde yolculuk yapabilmesi için okul servis araçlarında alınan tedbirleri kontrol ederken, okul çevrelerinde güvenliği etkileyecek olumsuzluklarla ilgilide denetimler de yaptı. Sürücülere güvenli servis kullanım kartı, öğrencilere ise bilgilendirici el broşürlerinin dağıtıldığı denetimlerin aralıksız süreceği belirtildi.

İYİ PARTİ’DEN EĞİTİ-ÖĞRETİM AÇIKLAMASI…:

İYİ Parti Malatya İl Başkanlığı, Parti Genel Merkezi tarafından tüm yurtta aynı anda bir basın açıklaması yayımlayarak 2023 – 2024 Eğitim- Öğretim yılına ilişkin açıklama yaptı.

Basın açıklamasına andımızın okunmasıyla başlanırken İYİ Parti Malatya İl Başkanı Hakan Yılmaz “Çağdaş ve modern eğitim ile birlikte, eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanması her zaman olduğu gibi öncelikli talebimizdir.” dedi.

Başkan Yılmaz tarafından yayımlanan basın açıklamasında şu görüşlere yer verildi.

“İYİ Parti teşkilatları olarak, basın açıklamamıza, alınan yargı kararını uygulama konusundaki kararlılığımızı ve haklı talebimizi dile getirmek adına, hep birlikte ANDIMIZ’ı okuyarak başlatıyoruz.

Türk'üm, Doğruyum, Çalışkanım,

İlkem: küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir.

Ülküm: yükselmek, ileri gitmektir.

Ey Büyük Atatürk! Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim.

Varlığım Türk varlığına armağan olsun.

Ne mutlu Türk'üm diyene!

Saygıdeğer kamuoyu,

2023-24 Eğitim Öğretim Yılı, bugün çalan ilk ders zili ile başladı.

Eğitim politikalarını önceleyen ve Cumhuriyet değerlerimizi, ülkemizin bekası için her daim içselleştiren İYİ Parti mensupları olarak, bugün tıpkı burada olduğu gibi 81 ilimizde eş zamanlı olarak sahalardayız, alanlardayız, karşınızdayız.

Geçtiğimiz yıl, 15 milyon 839 bin 140 öğrenci resmî, 1 milyon 578 bin 233 öğrenci özel ve 1 milyon 738 bin 198 öğrenci de açık öğretim kurumlarında eğitim gördü. Resmî okullarda eğitim görenlerin 8 milyon 147 bin 339'u erkek, 7 milyon 691 bin 801'i kız öğrencilerden oluştu.

MEB İstatistiklerine göre Türkiye'de toplam 70 bin 383 eğitim kurumu içinde Devlete ait okul sayısı 56 bin 200.

Özel okulların sayısı ise 14 bin 124.

Henüz resmi rakamlar netleşmedi fakat bu eğitim öğretim yılında bu rakamlar muhtemelen bir hayli daha artacak.

Ebeveynleri de dâhil ettiğimizde toplumumuzun önemli bir kesimini ilgilendiren eğitim konusu, söz konusu rakamsal veriler ışığında en önemli sorunlarımızın başında gelmektedir.

Pek çok konuda olduğu gibi eğitim politikalarında da ipin ucunun kaçırıldığına, toplumsal değerlerimizin özümsenmesiyle ilgili hassasiyetlerin eğitimde de terk edildiğine üzülerek tanık oluyoruz.

Türk Milletinin duyarlılıklarının ötesinde, artık ayan beyan belli olan ve iyiden iyiye açığa çıkan bir gizli ajandada yazılı olanların, yasa ve yönetmelikler de hiçe sayılarak eğitimde de uygulamaya konulmasıyla somutlaştığını maalesef gözlemliyoruz.

Yeni kuşakların, Anayasamızda da öngörülen; milli ve manevi değerlerinin yanı sıra Atatürkçü, laik, çağdaş ve bilimin ışığında yetiştirilmesi amaç ve hedefinden hızla uzaklaşmakta olduğumuzun, evrensel kriterlerden öte, bir garip ideolojik hedefler doğrultusunda şekillendirilmek istendiğinin farkındayız.

1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu'na göre eğitim bir uzmanlık alanı ve

Öğretmenlik de bir ihtisas mesleğidir.

Pedagojik formasyonu ve lisans eğitimi olmayan kişilerin değişik adlarla veya kaçak yapılar marifetiyle eğitim vermeye kalkıştıklarını dahi biliyor, bunlara göz yumulduğuna da şahit oluyoruz.

Cumhuriyetin temel niteliklerinden biri Eğitim-Öğretim Birliği'dir ve bu konu, devletimizin varlığının ilelebet korunmasıyla da doğru orantılıdır.

Bilinmelidir ki;

Vakıflar, cemaat, dernek grup ve benzeri din eğitimi veya değerler eğitimi adına MEB müfredatı dışında birtakım faaliyetlerde bulunmak, ülkemizdeki eğitim ve öğretim sürecini olumsuz etkiliyor.

Zira bu tür faaliyetlerde bulunan grupların hangi müfredata, hangi programa bağlı kaldıkları da meçhuldür ve bu durum oldukça tehlikelidir.

Şunu özellikle belirtmek isteriz ki; çağdaş ve modern eğitim ile birlikte, eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanması her zaman olduğu gibi öncelikli talebimizdir.

Bıkmadan usanmadan, her türlü mecrayı kullanarak her fırsatta bu talebimizi haykırıyoruz, çünkü ülkemizin temel sorunu budur.

Bugün de içinde bulunduğumuz eğitim sistemi, ne yazık ki, birey yetiştirme değil, seçmen yetiştirme üzerine kuruludur.

Önce köy enstitülerinin kapatılmasıyla başlayan ülkemiz eğitimindeki erozyon, son 22 yıl içinde çok sayıdaki köy okullarının kapatılmasıyla da derinleştirildi.

Müfredat düzenlemelerinin Cumhuriyet değerlerinden uzaklaştırılarak yapılması, yukarıda sözünü ettiğimiz gizli ajandalı bir kurgunun hayata geçirilmesi amaçlıydı ve Türk eğitim sisteminde bilinçli bir yozlaştırmayı beraberinde getirdi.

Yargı kararına rağmen keyfi bir uygulama ile Andımız’ın yasaklanması dahi Milli

Eğitim ideallerimize vurulan en ağır darbelerden biri olmuştur.

Çocuklarımızın, “Ne mutlu Türküm diyene!” diye haykırmasından rahatsızlık duyanların gerçek niyetinin, kimliksiz bir zihniyete sahip, kula kulluk eden bağımlı bireyler yetiştirmek olduğu net biçimde anlaşılmıştır.

Eğitimde temel felsefe, nitelikli eğitimin yolunu açmak, fırsat eşitliğini sağlamak, devlet güvencesiyle parasız eğitime geçiş yolunda çalışmalar yapmak, sonuç itibarı ile liyakat sahibi gençler yetiştirmek olmalıdır.

Geleceğin aydınlık Türkiye’sini kurmanın da insan hak ve hürriyetlerinin egemen olduğu, hukukun tüm kurum ve kurallarıyla işlediği, adaletin herkesi için tesis edildiği, laik ve demokratik bir ülkede yaşayabilmenin de tek yolu, milli eğitimdeki bu ideallerin hayata geçmesiyle mümkündür.

Türk Eğitim Sistemi’nde; Atatürk ilke ve devrimleri esas olmalı, milli ve manevi hassasiyetler korunup kollanmalı, laik ve bilimsel eğitim ilkelerine uyumlu politikalar üretilmelidir.

Aynı şekilde; devlet denetiminde olması gereken okullarımızda ve öğrenci yurtlarımızda, dar ve sabit gelirli ailelerin çocuklarını ücretsiz yararlandırmaları esas alınmalıdır.

Devletimizin hiçbir biriminin olur vermediği, kaçak tanımlamasıyla tarif edilen sözde eğitim ya da barınma merkezlerine, bırakın müsamaha gösterilmesini, derhal kapatılmalarıyla ilgili işlemler gecikmeksizin yapılmalıdır.

Dernek ve vakıf ağırlıklı eğitim ve yurt merkezlerinin, Türk devleti ve Milletinin duyarlıkları doğrultusunda denetlenmeleri sağlanmalı, elbette ki Anayasamızda ve yürürlükteki yasalarımızda ifadesini bulan Türk eğitim sisteminin ilke ve prensiplerine uygunluğu tescil edilmelidir.