Gördüğünüz mezkur cansız kareler, ismiyle müsemma Pınarbaşı’na ait

Bilmeyenimiz yoktur; flora ve faunasıyla, çam ağaçlarıyla, Beydağları’nın berrak, saf suyunun toplandığı tam bir doğal park.

Acaba diyorum, bir yerleri yaparken başka bir yerleri yıkmak zaruret mi?
Bir taraftan büyük bir seferberlikle insanlara sıcak bir çatı yapma uğraşı, diğer tarafta şehre yabancı, bir daha belki de buralara hayatı boyunca hiç gelmeyecek bir bürokratın gelişi güzel yerler belirleyip, tabiatı hiçe sayması !
Doğayı tahrip ederek, ağaçları keserek, su kaynaklarını kurutarak, suyun çıktığı zemine beton bloklar dikerek kurulacak şehirlerin akıbetini daha yakın bir zaman önce acı bir şekilde tecrübe etmedik mi sizce?
Yapılanı eleştirmek değil elbette hüsnüniyetimiz, doğru yapılmaması asıl meramımız.
Mehmet Türel
Exit mobile version