Malatya’nın sahipleri şehirde mi? dışarda mı?
Türk Ocağı Malatya Başkanı Nadir Günata Malatya’nın sahipleri şehirde mi? dışarda mı? diyerek şu açıklamada bulundu.
“Malatya’mız tarihinin en büyük depremini yaşadı ve bin beş yüze yakın evladını enkazların altından cesedini aldı (Allah mekanlarını cennet etsin şehitlerdir inşallah).
Sadece şehitler mi? Hayır Malatya da 181 okul yıkıldı, Malatyamızda yaşlılar merkezi huzur evleri yıkıldı. ve orda kalanlar başka vilayetlere nakledildi, Malatya da esnafın, tüccarın işyerleri yıkıldı,camiler yıkıldı,Malatya da binlerce ev yıkıldı on binlerce insan ortada kaldı,adliye sarayı,Hükümet binası yıkıldı aslında Malatyamızın hafızası yıkıldı,ruhu yıkıldı bunların hepsi bir gerçek.Peki biz ne yaptık ve ne yapıyoruz her şeyi Devletten bekledik ve bekliyoruz.
Malatyayı sevenler olarak şehrimizi terk ettik şehri iş bilmezlere yada rant peşinde koşan Malatyalı olmayanlara teslim ettik. Yazıyor ,çiziyoruz birilerini arayarak bilgi edinmeye çalışıyoruz ve konuşuyoruz Devlet nerede, AFAD,Çevre şehircilik nerede, Belediye, emniyet vs. nerede diye. Şu yapılsaydı, şöyle olsaydı diye sonra da bu memlekete gidilmez, geri dönülmez ,oturulmaz diyerek kendimizi esastan kurtarmanın yollarını arıyoruz. İşin aslına girmiyoruz kardeşlerim; Bu meselelerin çaresi önce Malatya da olmak gücümüz yetiyorsa bahsettiğim konulara çözüm için yol göstermek yardımcı olmak, ikincisi Malatya da olmak ve halkın içinde konteynırlarda iş yapan tüccar,esnaf ve iş adamlarıyla beraber olup onları motive etmek, üçüncüsü bürokrasiyi ziyaret ederek bilgi paylaşımı yapmak onlara yardımcı olmak, dördüncüsü tanıdığımız iş adamlarıyla irtibat kurup onlardan okul yapmalarını, mekan yapmalarını ,hayır hasenet yapmalarını sağlamak bunları artırmak mümkün tabii… diyeceksiniz ki sen has bir Malatyalısın ve Malatya sevdalılısın peki sen ne yapıyorsun evet ben en güzel ortamları bırakıp Malatyamızı hiç yalnız bırakmadım bu yetmedi çoluğumu çocuğumu alıp her türlü zorluğu göğüslemek üzere Malatyama döndüm ve yukarıda yazdığım bütün konularla ilgileniyorum kaç okul,kaç cami,kaç yaşlı bakım merkezi yapılması için çırpınıyorum. Önce kendi ailemiz adına icraatı göstereceğiz ve inşallah hatırı sayılır bir
Yaşlı bakım merkezi yapacağız bu arada da yaptığımız görüşmelerde bir çok hayır severi mevcut Malatyamızda olanlarlada görüşüp onların yapacakları hayri hizmetleri belirlerken dışarda olan varlık ve hayır sahibi iş adamlarımızı onların da bu çorbada tuzları olsun diyerek görüşmeler yapıyor bazılarını Malatya ya getirerek ilgililere görüştürüyorum.
Lafın özü hülasası sorumluluğumu yerine getirme gayretindeyim.Ben diyorum ki ısrarla ve inatla Malatyanın sahipleri,Malatya yı sevenler Malatya ya geri dönmeli,burda yaşamalı eşi,dostu,arkadaşlarıyla icraat yapmalıdır.Ben şahsen döndüm ve yorulma pahasına gece gündüz koşturuyorum. GÜN BUGÜNDÜR.işleri ilgisi olmayan insanlara havale edersek sonucuna da katlanmak zorunda kalırız.Resimde görüldüğü gibi meydansız ve beton yığını bir MALATYAYI torunlarımıza bırakır her halde onlarda bize bu haliyle dua etmezler niye müdahale etmediniz,gazel okumuşsunuz diyerek arkamızdan sitemlerini dile getirirler se haksız da sayılmazlar.
Bir olursak güçlü oluruz güçlü olursak dediklerimizin bir değeri olur,sözümüz de para eder yani tek elin nesi var iki elin sesi var derler.Allaha şükür çok şey yapılmış ama daha çok ve daha güzel yapılabilirmiş.Başkalarını suçlayarak sonuç alamayız hep birlikte taşın altına elimizi koyalım.Hem ilgilileri hem halkımızı yalnız bırakmayalım. bari şu andan sonrası için elbirliğiyle,güç birliğiyle MALATYAMIZA SAHİP ÇIKALIM.Bir çiçekle yaz gelmez.Selam,saygı ve hürmetlerimle…”