Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucusu;
Atamızı sevgi, saygı ve rahmetle anıyoruz…
Malatya’da da Atamızı anmak için çeşitli etkinlikler düzenlendi. Atatürk’ün ölüm yıl dönümü nedeniyle mesajlar da yayımlandı.
Ata’mızı sevgi,saygıti rahmet ve özlemle anıyoruz.
ATATÜRK’Ü ANMA PROGRAMI ŞÖYLE…:
10 Kasım Atatürk’ü Anma Günü kapsamında ilk tören Cumhuriyet Meydanında gerçekleştirilecek, ikinci tören ise Malatya Kongre ve Kültür Merkezi Salonunda yapılacak.
Törenlerin programı şöyle:
- Cumhuriyet Meydanı Atatürk Anıtı önünde Çelenk Sunma Töreni (08.50 – 09.15)
- Kongre ve Kültür Merkezinde Atatürk Resimlerinin Bulunduğu Sergi (09.50)
-Kongre ve Kültür Merkezi Salonunda Anma Töreni (10.00)
10 KASIM MESAJLARI…:
MALATYA VALİSİ ERSİN YAZICI…:
"Cumhuriyetimizin kurucusu, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü ebediyete intikalinin 85. Yıl dönümünde bir kez daha milletçe saygı, şükran, özlem ve minnetle yâd ediyoruz.
Atatürk, milletimizin özünde var olan birlik, beraberlik ve bağımsızlık duygularını her türlü zorluk ve yokluğa rağmen istiklal ve istikbal mücadelemizi başarıya ulaştıran, geçmişten aldığımız güçle geleceğe umutla bakmamızı sağlayan, maddi ve manevi tüm benliğini milletine adamış, bir devlet adamı ve komutandı. Engin ileri görüşlülüğü, dünya gerçeklerini iyi bilmesi, insani değerlere verdiği önem ve düşüncelerindeki evrensel boyut Atatürk’ü hiç şüphesiz insanlığın tarih boyunca yetiştirdiği dünyanın en önemli liderlerinden biri yapmıştır.
Vatanına ve milletine bu kadar bağlı olan örnek komutan ve devlet adamı Atatürk öncülüğünde Cumhuriyet döneminde hayata geçirilen inkılap ve ilkelerle; demokratik, modern, hür ve müreffeh Türkiye'nin temelleri atılmış, büyük bir dönüşüm ve modernleşme süreci başlatılmıştır. Bu minvalde atılan adımlarla bugün gelinen noktada ülkemiz, diğer uluslararası alanda saygın ve güçlü bir noktaya gelmiştir.
“Benden sonra beni benimsemek isteyenler bu temel mihver üzerinde akıl ve ilmin rehberliğini kabul ederlerse, manevi mirasçılarım olurlar” diyerek kurduğu Cumhuriyete sahip olunmasını ve çok çalışılarak bilimde ileri bir seviyeye çıkılmasını istemiştir. Bu doğrultuda Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün izinde yürüyen milletimiz, Cumhuriyetimizi daha ileriye taşıyacak adımları yılmadan ve yorulmadan atıp, muasır medeniyetler seviyesine ulaşma hedefini yakalayacaktır.
Bizlere miras bıraktığı Cumhuriyet, ilke ve devrimleri ile hala Türk Ulusuna önderlik etmeye devam etmektedir. Türk milleti var oldukça, Cumhuriyetimizin ve Ulu önderimizin ilkeleri ve devrimleri payidar kalacaktır.
Atatürk'ün en büyük eserim dediği lâik, demokratik, çağdaş olan Türkiye Cumhuriyeti'ni, bölünmez bir bütün olarak milletçe sonsuza kadar koruyup, geride bıraktığı fikirlerin ışığında milletçe yürüyeceğiz ve onun mukaddes mirasına sahip çıkacağız. Bu amacı gerçekleştirmek de büyük Atatürk’ün dediği gibi yine "Milletin azim ve iradesiyle mümkün olabilecektir.”
Bu duygu ve düşüncelerle Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün aziz hatırasını minnetle anıyor, kahraman silah arkadaşlarına, aziz şehitlerimize ve ebediyete intikal eden şanlı gazilerimize Allah’tan rahmet diliyorum."
MALATYA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI SELAHATTİN GÜRKAN…:
Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün vefatının 85. yıldönümü dolayısıyla bir mesaj yayınladı.
Başkan Gürkan yayınladığı mesajında, "Gazi Mustafa Kemal Atatürk, yaptığı bir konuşmada ‘İki Mustafa Kemal vardır: Biri ben, et ve kemik, geçici Mustafa Kemal… İkinci Mustafa Kemal, onu "ben" kelimesiyle ifade edemem; o, ben değil, bizdir! O, memleketin her köşesinde yeni fikir, yeni hayat ve büyük ülkü için uğraşan aydın ve savaşçı bir topluluktur’ diyerek, tarih sahnesinde var olma yolunda şahsi değil milleti adına hareket ettiğini belirtmektedir.
Evet, Türk milletine çağdaş ve bağımsız bir Türkiye bırakan Atatürk'ü bugün daha iyi anlıyoruz. Yine, Mustafa Kemal Atatürk bir konuşmasında da ‘Bir ulus, sımsıkı birbirine bağlı olmayı bildikçe yeryüzünde onu dağıtabilecek bir güç düşünülemez’ derken verilen Kurtuluş Mücadelesine atıfta bulunarak, adeta bu günlere de bir mesaj vermektedir.
Son yıllarda art arda yaşadığımız Pandemi, Elazığ Depremi ve son olarak 6 Şubat tarihli Kahramanmaraş merkezli depremlerden sonra millet olarak göstermiş olduğumuz birlik ve beraberlik tüm dünya tarafından hayretle karşılanmış, böylesine büyük bir felaketin altından da ancak Türk Milletinin çıkabildiği dile getirilmiştir.
Millet olarak birlik ve beraberliğimizi daimi kıldığımız sürece ilerleyecek ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bizlere işaret ettiği muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkacağız. Bunun için de daha fazla çalışıp, daha fazla üretmeye devam edeceğiz.
Bu düşüncelerle, vefatının 85. yıl dönümünde Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü, silah arkadaşları ile vatan toprakları için canlarını feda eden şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmetle, minnetle anıyorum" ifadelerine yer verdi.
MHP MALATYA MİLLETVEKİLİ MEHMET FENDOĞLU…:
Fendoğlu, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün vefatının 85. yılı dolayısıyla bir mesaj yayımladı.
Fendoğlu mesajında, "Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü vefatının 85. yılında bir kez daha özlemle anılıyoruz.
İlkeleriyle, ülküleriyle, ülke sevgisiyle sembolleşen Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Türk milletinin göz nuru, nabız atışı, kahramanlık sedası olarak hayranlıkla anılacak, her zaman da öncü, önder ve örnek vasfını muhafaza edecektir.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü vefatının 85. yıl dönümünde rahmetle, minnetle ve saygıyla yad ediyorum.”dedi.
YEŞİLYURT BELEDİYE BAŞKANI MEHMET ÇINAR…:
Çınar anma mesajında; “ Saygın bir lider ve komutan olarak, ecdadımızın yadigârı olan vatan topraklarının savunulmasında, milletimizin istiklale kavuşma mücadelesinde önderlik yapan Gazi Mustafa Kemal Atatürk, milletimizi müşterek bir ideal etrafında birleştirmeyi başarmış, Türkiye'nin bağımsızlığı ülküsünü benimsemiş büyük bir devlet adamıdır.
O’nun başlattığı Milli Mücadele seferberliği sonucunda, varlığını ilelebet muhafaza ve müdafaa edeceğimiz Cumhuriyetimiz kurulmuştur. Gazi Mustafa Kemal Atatürk aynı zamanda parçası olduğu milletinin gelişmesi, güç kazanması ve ülkemizin müreffeh medeniyetler seviyesine ulaşmasını da, yine kendisine hedef tayin etmiş, bu uğurda her türlü gayreti, çabayı ve mücadeleyi sergilemiştir.
Kuvayı Milliye ruhuyla verilen mücadeleler neticesinde bizlere miras bırakılan bu güzel vatanımız Türkiye Cumhuriyeti’ni yine aynı ruhla hep birlikte yaşatarak, daima ileriye taşıyacağız.
Ülkemiz, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün düşünce ve ilkelerinden aldığı ilhamla birlikte Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde ‘Büyük ve Güçlü Türkiye’ idealleri doğrultusunda belirlenen hedefine emin adımlarla ilerleyecektir, bizlerde ‘Türkiye Yüzyılı’ Vizyonuna uygun hizmetlerle aziz milletimizin emrinde olmaya devam edeceğiz.
Bu duygu ve düşüncelerle Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü aramızdan ayrılışının 85’inci yılında, rahmet ve minnetle yâd ediyoruz, mekânı cennet olsun.” dedi.
MHP MALATYA İL BAŞKANI GÖKHAN GÖK…:
Milliyetçi Hareket Partisi Malatya İl Başkanı Gökhan Gök, 10 Kasım Atatürk’ü Anma Günü ile ilgili bir mesaj yayınladı. Yayınladığı mesajda “Biz kimsenin düşmanı değiliz, yalnız insanlığın düşmanı olanlara düşmanız.’ diyerek yıllar öncesinden tüm dünyaya büyük insanlık dersleri veren ve bizlere hür ve tam bağımsız bir vatan bırakan Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’e minnettarız.” diyen Başkan Gök’ün mesajının devamı şöyle;
“ Türk Büyüklerimizden Vezir Tonyukuk’un ‘Çoklar Diye Korkma, Azız Diye Çekinme’ sözünün vücuda geldiği bir yer varsa; tüm dünya bilir ki o yer Anadolu topraklarıdır. Bunu yapan da hiç şüphesiz Merhum Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarıdır. Bir avuç insan ve onların iman gücüyle neler yapılabileceğini tüm dünyaya gösterdiler. Devasa teknolojik silahlar ve büyük ordulara rağmen emsali görülmemiş bir zaferin mümessili oldular.
Atatürk, Türk milletinin varlığına kast eden her türlü sinsi tertibin farkına vararak onları deşifre etmiş, milleti uyandırmış ve bağımsızlık meşalesini yakarak Türk milletinin yolunu aydınlatmıştır.
Türk Milleti’nin milli menfaatlerinden ve tam bağımsızlığından asla taviz vermeyen; baskıya, dayatmaya, esarete ve zulme karşı boyun eğmeyen bir politika izlemiş; Türk’e dair ne varsa dünya tarihine adeta ilmek ilmek işlemiştir. Dünyanın ender rastladığı bir dehanın, gururlu ve başı dik savunucularıyız.
Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün adınının gölgesine sığınarak sapkın yollara girmeye çalışanlar ve kimlerle iş tuttuğu belli olmayanlar bilsinler ki; onun hatıralarını, hedeflerini, bizler için çizdiği o rotayı kimselere bırakmayacak; Milliyetçi Hareket Partisi olarak her daim sancağını taşımaktan iftihar edeceğiz. Çünkü milletini seven, milleti için büyük savaşlar vermiş, Türklüğünü her daim onur nişanesi gibi taşımış bir öndere yakışmak ve onun izinden gitmek herkesin harcı değildir.
‘Biz kimsenin düşmanı değiliz, yalnız insanlığın düşmanı olanlara düşmanız.’ diyerek yıllar öncesinden tüm dünyaya büyük insanlık dersleri veren ve bizlere hür ve tam bağımsız bir vatan bırakan Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’e minnettarız. Sadece bedenen aramızda ayrılmış olmasından müteessir; hala fikirleri ve bize miras bıraktığı değerlerden ötürü gururluyuz.
Vefatının 85. Yıldönümünde Ulu Önderimizi saygı ve özlemle anıyoruz.”
MALATYA ESNAF VE SANATKARLAR ODALARI BİRLİĞİ BAŞKANI ŞEVKET KESKİN…:
MESOB Başkanı Şevket Keskin, 10 Kasım Atatürk’ü Anma Günü nedeniyle yayınladığı mesajında, “Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliği bugünde milletimiz için ışık olmaya devam etmektedir.” dedi.
Keskin’in 10 Kasım Atatürk’ü Anma Günü Mesajı şu şekilde;
"Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ebediyete irtihalinin 85. yıl dönümünde saygı, şükran ve özlemle yad ediyoruz.
İstiklal mücadelemize önderlik ederek milletimizi Anadolu’da sonsuza dek yaşatacak olan zafere ulaştıran Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliği bugünde milletimiz için ışık olmaya devam etmektedir.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 'En büyük eserim' dediği ve gelecek nesillere emanet ettiği Türkiye Cumhuriyeti'ni, kuruluş değerlerini ve ruhunu her koşulda ve şartta korumak ve yaşatmak öncelikli görev ve hedefimizdir.
Bu düşüncelerle; vefatının 85. Yıldönümünde Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü bir kez daha rahmet ve şükranla anıyorum.”
MALATYA TİCARET VE SANAYİ ODASI BAŞKANI OĞUZHAN ATA SADIKOĞLU…:
Sadıkoğlu, 10 Kasım Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatının 85. yıl dönümü dolayısıyla bir anma mesajı yayımladı.
Başkan Sadıkoğlu, mesajında şu ifadelere yer verdi;
“Eşsiz komutanlığı ve askeri dehasının yanı sıra sahip olduğu vizyonu, kararlılığı, ilke ve inkılapları ile tüm milletlere örnek olmuş bir devlet adamı olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk, hepimizin kalbinde şükran ve minnetle yaşamaktadır.
Onun ülkemiz için çizdiği uygarlık yolu ve Cumhuriyet gibi büyük ve anlamlı emaneti her zaman yaşayacaktır. Atatürk, gerçekleştirdiği sanayi devrimiyle Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığının temellerini atmıştır. Bugün iş dünyası olarak bize düşen, Cumhuriyetimizin ikinci 100 yılında da bu mirasa sahip çıkarak, daha çok üretmek, daha çok istihdam sağlamak ve ülkemizi her alanda hak ettiği konuma taşımaktır. Bu bilinçle var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.
Bu düşüncelerle, vefatının 85. yıl dönümünde Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları ile vatanımız uğruna fedakarca şehit ve gazi olan tüm kahramanlarımızı rahmetle ve minnetle yad ediyorum.”
ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ MALATYA ŞUBE BAŞKANI YUNUS MİLLİOĞULLARI…:
"Kurtarıcımız, kurucumuz, değişmez önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ü minnet, şükran, saygı ve özlemle anarken onur ve gururla 100. yaşını kutladığımız, tarihin en büyük devrimlerinden biri, belki de birincisi olan Türk Devrimi’nin ürünü Laik Türkiye Cumhuriyeti’ni, huzur ve refah içinde yaşatmak, “Din kisvesi altındaki küfür ve melanetten” esirgeyip “Şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi” olmamasını sağlamak, “Türk İstikbalinin Evladı” olarak vazgeçilmez görevimizdir.
Yitirişimizin 85. yılında Büyük Atatürk’ü, sadece minnetle, şükranla, saygıyla anmayı isterdik elbette. Ama on yıllardır yaşadıklarımız, özellikle son yıllarda ilke, devrim ve eserlerine yapılan hadsiz, haksız ve ahlâksız saldırılar yanında, önerdiği akıl ve bilim yolundan sapma, gösterdiği hedeflerden uzaklaşma sonucu ülkemizin içine düşürüldüğü durum, çocuklarımızın, gençlerimizin, kadınlarımızın, emekçilerimizin hali öylesine içimizi acıtıyor ki, milletçe O’na duyduğumuz özlem her geçen gün katlanarak artıyor, erken yitirmenin acısı yüreklerimizi yakıyor.
Son dönemlerin hemen bütün devlet yöneticileri işlerine geldiğinde “İzinde” olduklarını söylediler, övgüler düzdüler, gün geldi özdeyişlerini, gün geldi devasa posterlerini kullandılar, ama hiçbiri antiemperyalist, tam bağımsızlıkçı, inançlı Atatürkçüler, cesur ve kararlı devrimciler ol(a)madılar. Başarıları gözlerinin önünde duran Atatürkçü Düşünce Sistemi’nin Karma Üretim Ekonomisini terk ettiler, Batı Emperyalizmi’nin“Küreselleşme” adıyla pazarlayıp “Serbest Piyasa Ekonomisi” diye yutturduğu neoliberal politikalara tutsak oldular. Özelleştirme güzellemeleriyle Cumhuriyetin bütün fabrikalarını sattılar, üretim tesislerini yok ettiler. Bankalar ve sigorta şirketlerimiz yabancıların eline geçti, tarım ve hayvancılığımız bitirildi. Eğitim sistemimiz dinselleştirildi. Sağlık sistemimiz toplumcu, kamucu olmaktan çıkarıldı, hastanelerimiz ticarethane, hastalarımız müşteri olarak görüldü. Yargımızın bağımsızlığı kâğıt üzerinde kaldı. Türkiye; 1930’larda uçak üretip ihraç eden bir sanayi ülkesi, kendini doyurabilen dünyanın yedi ülkesinden biri iken uçak, gübre, aşı, ilaç, silah, şeker, kâğıt, buğday üretemez, anneler çocuklarına süt içiremez, öğrenciler barınamaz, aileler geçinemez duruma düştü. Dış Ticaret Açığı tavan yaptı. Cari Açık kapatılamıyor. Körfez diktatörlerinden Londra bankerlerine kapı kapı dolanıp para arıyoruz. Mafya babaları, uyuşturucu baronları memleketimizde cirit atıyor. Sınırlarımız kevgire döndü, milyonlarca sığınmacı kılıklı insanla demografik yapımız tarumar edildi. 1923’de bugünkü karşılığı 450 milyar dolar olan Düyun-u Umumiye borcu ile yola çıkıp tamamını ödeyen devletimiz, 100 yıl sonra yine 450 milyar dolar dış borçla baş başa. Yurttaşımız kul, paramız pul oldu.
Atatürk, heykelini yontan bir heykeltıraş gibi okuduklarıyla, öğrendikleriyle kendini inşa etmiş, milletine güveni, cesareti, ufkun arkasını görme yeteneği ve kararlılığı ile daha yaşarken adını tarihe altın harflerle yazdırmış, düşmanlarının ve karşıtlarının bile hayranlığını kazanmış, gerçek bir dahi, büyük bir komutan, antiemperyalist, antikapitalist ve tam bağımsızlıkçı bir devlet adamı, tartışmasız büyük bir devrimcidir.
Çünkü O; kurtuluşun ancak gerçekçi ve tutarlı bir ideolojik temel ve doğru bir yol haritası ile gerçekleştirilebileceğini biliyordu. Bu nedenle, önce İstanbul’da, 19 Mayıs 1919 tarihinden itibaren de Anadolu’da sayısız görüşmelerle, genelgeler ve kongrelerle “Milletin azim ve kararı”nı harekete geçirdi. Yurdun her yerindeki Müdafaa-i Hukuk ve Redd-i İlhak Cemiyetlerini tek çatı altında birleştirdi. 23 Nisan 1920’de açtığı Büyük Millet Meclisi ile Milli Mücadele’yi ulusal istence dayandırıp meşru zemine oturttu, kurduğu düzenli ordu ile 3 yıl 3 ay 22 günde vatanımızı işgalden, milletimizi esaretten kurtardı.
Zaferden sonra hızla devrimlere girişildi. 1 Kasım 1922’de Saltanat kaldırıldı. Cumhuriyet’in ilanının hemen ardından başta Eğitim Birliği Yasası ve Hilafetin ilgası olmak üzere Kılık Kıyafet Devrimi, Medeni Yasa, Uluslararası Takvim ve Ölçü Birimlerine geçiş, Harf Devrimi, Dil Devrimi, Üniversite Reformu, tarım ve sanayi atılımları, kadınlara seçme ve seçilme hakkının verilmesi ve diğerleri aralıksız sürdü. Zaten baştan beri temel ilke olan Laiklik, 1928’de ete kemiğe büründü, 1937’de Anayasaya girdi.
Batı’nın kan revan içinde ancak 300 yıla sığdırabildiği devrimler 15 yılda başarıldı. “Etrak-ı bi idrak” denilerek hep aşağılanmış 600 yılın tebaası Türkiye Halkı “Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türk Milleti” oldu. Yurttaş diline, tarihine, kültürüne kavuştu, kula kulluk etmekten kurtuldu, özgür birey oldu. Devlet yönetiminden rüşvet, yolsuzluk, nepotizm ve kayırmacılık kovuldu, namus, liyakat, adalet ve bilimsel bilgi esas alındı.
Atatürk, mücadelesiyle, ideolojisiyle ve eserleriyle sadece Türk Ulusu için değil, dünya ve özellikle bölgemiz için de değeri her geçen gün daha iyi anlaşılması ve örnek alınması gereken çok büyük bir önderdir. İdeolojisi Kemalizm (Atatürkçülük, Atatürkçü Düşünce Sistemi), çağını aşmış, gelecekte de geçerli olduğunu kanıtlamıştır. Milyonlarca yurttaşımızın -son olarak 29 Ekim 2023’de gece yarısına kadar- her fırsatta akın akın Anıtkabir’e koşmaları boşuna değildir.
İç ve dış olumsuz güçlerin; Aydınlanma Devrimleri’nden, Laik Cumhuriyet’ten, Ulusal Birlik’ten, özgüvenden yoksun bırakmak için 100 yıldır çabaladıkları Türk Ulusu, hiç kuşkusuz Atatürk’ün akıl ve bilim yolunda aydınlık geleceğine yürüyecektir.
Atatürkçü Düşünce Derneği olarak, tarihin en büyük devrimcisi Atatürk’ü aramızdan ayrılışının 85. yılında saygı ve özlemle anıyor, en yüksek sesimizle “Yeniden Kemalist Devlet, Yeniden Laik Cumhuriyet” diyor, siyaset kurumunu ve Ulusumuz’u sesimize sahip çıkmaya çağırıyoruz."