Sosyal ekonomik olarak temel ihtiyaçları gidermek tüm insanlar gibi.
Bazen bir söz var gına geldi derler ya Malatya için öyle olsa gerek.
Malatya için söylenecek en güzel şu türkü sözleri olsa gerek.
Bana ne yazdan, bahardan
Bana ne borandan, kardan
Aşağıdan, yukarıdan
Yolun sonu görünüyor.
TOKİ asrın felaketi depremin birinci yılında en az konut yapılan ikinci il olarak Malatya’da konut yaptı.
Şehir büyük oranda göç veren nüfusu en çok düşen iller sıralamasında birincı oldu.
Malatya’da TOKİ konut için 80 bin 221 hak sahibi bulunmakta.
Bazen insanlar avazı çıktığı kadar bağırmak istiyor.
Yeter bu şehir bu kadar mı sahipsiz?
Rakamlar ile şu kadar konut yapılacak bu kadar şu vakitte yapılacak.
Şehirde kiracı olan hak sahibi olmayan evinde atılan yada fahiş fiyatta kirada olana ise hiç bir şey yok.
Hani bir söz var ya işte öyle.
Alta kalanın canı çıksın.
Şehir yerel yönetimler seçiminde şehir tam gaz hız kesmede hareketli bir şekilde devam ediyor.
Ezber olan bir söz Malatya’yı yeniden imar edeceğiz.
Şehir harebe evet artık Dar-ül Rıfat değil Dar-ül Harebe şehirde yolun sonu görünüyor.
Liyakat ehli yöneticiler olmayınca şehir daha çok göç vereceğe benziyor…
Bu şehrin ekonomik yükünü çeken sanayi, organizedeki işletme çalışanlar da artık göç etmeyi düşünmeye başladı.
Yolun sonuna gelmenin asıl sorun bu şehir sahipsiz oluşu oldu.
Demokrasinin tanımı yanılmıyor isem şöyle olsa gerek.
Halkın ya da düzenli aralıklarla halkın özgürce seçtiği temsilcilerin elinde bulunduğu, toplumsal ve ekonomik durumu ne olursa olsun tüm yurttaşların eşit sayıldığı yönetim biçimi.
Diye tanımlanır.
Halk iradesinin sandığa tecelli etmesi sonuca yansımasına diyorlar ya demokrasi için hepsi hikaye.
Birilerin dayatması ile aday gösterilmesi diğerinin mecburen seçtiği yönetim şeklini almış olduğu bu duruma demokrasi diye göstermek bu şehri bu hale getirdi.
Yolun sonu bu şehir de ya karanlık ya da bu şehirde göç görünüyor..
.SELAM VE DUA İLE….