Kişinin kendi aklını kullanmaya cüret etmesidir.
Yanlışı doğruyu, iyiyi kötüyü, güzeli çirkini.
Duyguların değilde aklı ile karar vermelidir.
Hani duygusal insanlar sürekli hata yapmaya meyilli insanlardır.
Aklını sayısal zekası ile reel kararlardan bulunmak gerekir.
Toplumsal yönlendirmelerde kukla olmamak gerekir.
Hani şehrimiz bir felaketin sonun da şehrimiz yıkımlar virane şehir oldu.
Allahu Teala demiyor mu? kitabı Kuranı Kerim’in den İnşirah Süresi 5 den sekize kadar ayetlerinden söylediği gibi.
-Demek ki zorlukla beraber bir kolaylık vardır.
– Evet, doğrusu her güçlüğün yanında bir kolaylık var.
– O halde önemli bir işi bitirince hemen diğerine koyul.
– Ve yalnız rabbine yönel.
İçinde bulunduğumuz şu mübarek Ramazan ayında bunun idrakın da olmak.
Dinimiz bizlere emrettiği ibadetler var elbette.
Lakin bir diğer ibadet de çalışmak.
Her fert kendi gücü yettiğince yeteneği ve kabileyetince kendi üzerine düşeni yapmak.
Unutmayalım bilinç ne kadar artarsa, umutsuzluk o kadar şiddetlenir.
Umutsuzluk yok.
Gün gelir, gül de açar, bülbül de öter.
İşte o günlerin olması için mücadele içinde olmak gerekiyor.
Malatya ilinin tekrar doğunun Parisi olması için hep birlikte el ele vermeli.
Bu şehir Türklere Anadolu’yu Anayurt yapan şehirdir.
Evet yeniden bu şehirde bu kültür dokusu ile inşa etmek için çalışmak.
Unutmayın ki bu şehir de Dar-ül Rıfat yaşadığı şehirdir.
Çok konuşanların değil de çok çalışan projeler üretenlerin gerçekleri görebilmek.
Yola çıkan iken birilerin proje adayları olan değilde halka hizmeti hakka hizmet görenleri seçmek.
Evet çalışacak çok mücadele edeceğiz doğru ama bunun ile birlikte liyakat ehli insanları da seçeceğiz.
Azim ile bu şehrin inşasın da mücadelemizi sürdürmeliyiz…
Eksiklerimiz olacak bilinçli bir toplum azim ile çalışması ihya olan şehir ve ülke olmamızın yolunu açacaktır.
Bu yol için üreten şehir üreten Türkiye olmalız.
SELAM VE DUA İLE…