28 Şubat Ve İspiyoncuları…

Bugün Aramızda Geziniyorlar…

Ortalık ispiyoncu kaynıyordu…

Sağıma bakıyordum ispiyoncu-Soluma bakıyordum…İspiyoncu…Kullanıma elverişli insan her toplumda vardır. Dün de vardı, bugün de var, yarın da var olacaktır…

İspiyoncular nefretimdir…İspiyoncular Kahpedir-alçaktır ve karaktersizdir…Yavşaktır…

Diyor ya…

Çayın şekersizine-adamın şerefsizine alışamadım…

Alışamadım-alışamadım…Alışamadım gitti…

Hayatını ispiyonculuk üzerine kuran alçaklar var-kahpeler var…Yavşaklar var…

İspiyoncular her devirde iş başındalar…Marifetleri iltifatları…Kişilikleri-Rezaletleri…Pislikleri…Tarih boyu söylenir…
Okulu yok ama…

Yalan ve iftira mektebinden mezun bu ispiyoncular çok…

Soysuz bunlar soysuz…

Haya sıyrılmış inmiş Öyle yüzsüzlük ki… Bir yüzü gülüp, diğer yüzüyle kuyu kazan ikiyüzlü yavşak bunlar…Kendi kuyularını kazdılar-kazıyorlar da haberleri yok…

İblis desem bunlara İblis bile abi ya beni bunlarla karıştırma der…

İşleri güçleri ispiyon…Bildikleri bu…

Başka marifetleri yok bu karaktersiz-gevşek yavşakların…Alçak-soysuzların…

O kadar alçak ki bu ispiyoncu yavşaklar…Başka hünerleri yok…Varsa yoksa işleri güçleri ispiyonculuk…

Navigasyona karaktersiz-yavşak-şerefsiz alçak yazsan bu ispiyoncuların adresleri çıkıyor…

Adam olana notunu öküz olan ispiyonculara otunu veririz…Verdik de otlarını…

Yüzlerine tükürdüm şükür yağmur yağıyor dediler…

Kırk ayaklıdır…İspiyoncular…

Bunları bu sözlerle taltif edeceğim…

İspiyonculara diyorum ki…Her yanınız oynak-dansözlere taş çıkartıyorsunuz-fahişe tavrınız sizi ortaya koyuyor…

İspiyoncu kahpeler…Namus da yoksun pezolar…Çuk diye oturuyor sizlere…

28 Şubat dönemin de de ispiyoncular vardı…Tonla…Onlara bugün bakıyorum…Ak Sütte çıkmış kaşık gibiler…

Ne mazlumların başını yakıp okulunda-işinde-yurdunda yuvasında…Mesleğinde…Ekmeğinde ettiler…

İspiyonculara diyorum ki…Yarına kalır da yanınıza kalmaz…Kalmadı da…

Mazlumun ahı indirir şahı…

Ne ispiyoncular vardı…Milleti fişlettiren…Bugün bakıyorum en üst köşede onlarda çok görüyorum…Her devre ayak uyduran Bukelamun…

Tipleri şaftları kayık ispiyoncular…Anlayan anladı…Anlayana sivri sinek saz anlamayana davul zurna az…

O ispiyoncuları görüyorum bugün ahkam kesiyor ahkam…Biz şöyle zulümler gördük şöyle işkenceler demelerine bakıyorum gülüyorum ve geçiyorum…

Ulan den yolar Milleti kandırırsınız da…Yüce Allah’ı nasıl kandıracaksınız? Hesap günü huzuru mahşerde ne yapacaksınız? Odununuzu yanınızda götürüyorsunuz…Cehennemde ateşiniz bol olacak…

28 Şubat post modern darbesinin yıldönümü

O günle ilgili binlerce anı var…Yazmakla-Kitapların cilt sayısı 10 ları değil 100 leri bulur yüzsüzlerin marifetleri…Bugün de bakıyorum bazılarını baş köşede görüyorum…Oysa onlar ayaklarımın altında…

28 Şubat Süreci, Necmettin Erbakan’ın başbakan, Tansu Çiller’in başbakan yardımcıs ve dışişleri bakanı olduğu 28 Şubat 1997’de yapılan Millî Güvenlik Kurulu toplantısı sonucu açıklanan kararlarla “irtica”ya karşı başlayan ordu ve bürokrasi merkezli süreç.

Süreç, Erbakan’ın istifasına ve REFAHYOL Hükûmetinin dağılmasına yol açmıştır. Türk siyasi tarihine geçen kararların uygulandığı dönemde Türkiye’de siyasi, idari, hukuki ve toplumsal alanlarda değişimler yaşanmıştır. Yaşananlar postmodern darbe olarak da adlandırılmıştır.

Verilen kararların ve yaptırımların uygulanıp uygulanmadığını denetlemek için Çevik Bir öncülüğünde Batı Çalışma Grubu kurulmuştur. 28 Şubat Süreci’nde aktif rol alan bazı kişiler (Çetin Doğan, Kemal Gürüz vs.) daha sonra Balyoz, Ergenekon gibi davalarda yargılanmıştır. 28 Şubat davası ise 2012 yılında başlamıştır.

Türk siyaset tarihinde kimilerince “postmodern darbe” olarak anılan 28 Şubat 1997 tarihli Milli Güvenlik Kurulu bildirisinin yayınlandığı süreçte neler yaşandı?

Yeni bir siyasi dönemin kapısını aralayan ve yoğun tartışmalara neden olan 28 Şubat’a giden süreçte Türkiye, siyasi tarihinin önemli günlerinden birini yaşadı.

Milli Güvenlik Kurulu toplantısında alınan kararlarla, Refah Partisi ve Doğru Yol Partisi’nin kurduğu koalisyon hükümeti dağılmıştı. Ardından Refah Partisi kapatılmış, Necmettin Erbakan’a siyaset yasağı konulmuştu.

28 Şubat sürecine adı karışan ve yargılanan 103 sanıkla ilgili dava 5 sene sürdü ve 21 sene sonra 2018’de sonuçlandı.

Dönemin Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı ve dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı emekli Orgeneral Çevik Bir, Genelkurmay Harekat Başkanı emekli Orgeneral Çetin Doğan ve YÖK eski Başkanı Prof. Dr. Kemal Gürüz’ün de aralarında bulunduğu 21 sanık müebbet hapis cezasına çarptırıldı…

İspiyoncuların cezası mı Mahşer de…Mahşere de kalmaz…

O tarihte bu halk neler çekti meler?

Anlatmakla bitirilemez…