Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Bir yıldır siftah yapamadık

Uğur Hanbey Aladağ…:Malatya Olay…:
Malatya Dünya Kayısı İş Merkezi Tüccarları Yardımlaşma Ve Dayanışma Derneği Başkanı Mehmet Güner, “Bir yıldır siftah yapamadık”dedi.

Uğur Hanbey Aladağ…:Malatya Olay…:
Malatya Dünya Kayısı İş Merkezi Tüccarları Yardımlaşma

Bir yıldır siftah yapamadık

Malatya Dünya Kayısı İş Merkezi Tüccarları Yardımlaşma Ve Dayanışma Derneği Başkanı Mehmet Güner, “Malum, derneğimizi kurma amacımız pazarda birlik ve beraberliği sağlamak; Borsamızın iş birliğiyle bu işi hep birlikte yürütmek. Esnaflarımızın birlik ve beraberliğe her zaman ihtiyacı vardı, ama biz bunu daha da güçlendirmek için bu derneği kurduk. İnşallah önümüzdeki günlerde, Şire Pazarı’ndaki ticaretin sonlanmasıyla burada hep beraber güzel bir ticaret yapıp sektörü güçlendireceğiz. Ancak şu anda iki pazarın devam etmesi bizim için büyük bir yara oluşturuyor, Sayın Vekilim. Çünkü sektör zarar üzerine zarar ediyor. Borsa Başkanımız ne kadar mücadele ettiyse de siyasilerin önüne bir engel koydu ve bir türlü bu noktaya gelemedik. Bugün burada derneği kurma amacımız, bu dernek çatısı altında hep birlikte hareket etmekti. Orada ayrı bir pazar, burada ayrı bir pazar olması bize zarar verdi. Ama biz bu birlik ve beraberliği sağlamak için bu derneği, borsamızın güvencesiyle kurduk. Borsa Başkanımız da bizi destekliyor. Şu anda buradaki büyük sorunlardan biri, diğer esnafların burada olmaması ve ticaretin burada devam etmemesi. Bir yıldan fazladır buradayız, ama daha siftah bile edemedik. Mağdur edilen bizleriz, ama mağdur görülenler onlar oluyor. Resmi çalışmalarla meclis kararı almamıza rağmen, orada ruhsatsız çalıştırılma kararı devam ediyor. Şu anda arkadaşlarımız bu konuda gayret gösteriyor.” dedi.

“Kayısıcı esnafı mağdur edilmesin!”

“Bizim tek gayemiz, diğer esnaf arkadaşlarımızın bir an önce buraya gelip hep beraber huzur içinde, birlik ve beraberlik içinde ticaretimizi yapmak.” Diyen Güner, “Bir siyasetçi olarak sizden istediğimiz, Borsa Başkanımızın ve derneğimizin yanında olup bu süreçte bize destek olmanız. Şimdiye kadar çok zor yerlerden geçtik. Sayın Başkanımız ilk göreve geldiğinde bize söz verdi. ‘Güzel, güvenli, sağlıklı ve hijyenik bir ortamda misafirlerimizi rahatça karşılayabileceğimiz bir yer yapacağım.’ dedi. Bize söz verdi ve biz de bu projeye destek verdik. Bugün buraya kadar geldik. Ancak bu projeyi çekemeyenler, başarıyı hazmedemeyenler çok engel çıkardı. Ama bugün bu eser ortaya çıkınca herkes şaşırdı. ‘Acaba Borsa Başkanımız bunu gerçekten başardı mı?’ dediler. Elhamdülillah, bugün burada görüyorsunuz: Mutfağımız var, güzel bürolarımız var, altta kayısı yerlerimiz çok rahat ve pazar geniş. Herkesin gelecek şekilde tasarlandı. Üstelik otopark sorunu yok; insanlar buraya rahatlıkla ulaşabiliyor. İkinci sorun ise şu: Diğer taraftaki arkadaşlarımız mağdur ediliyor, önleri kesiliyor. Bunun sebebi de siyasetin buna destek vermesi. Bugün bir liraya alacağınız şeyi, orada beş liraya alacaklar. Bu da bizim siyasilerimizin suçu. Bunu burada size açıkça söylemek zorundayım. Çünkü niye? Söz veriyorlar; ‘Orada kalacaksınız’ diye onlara söz veriyorlar. Borsa Başkanımız mücadele etmesine rağmen, mesela bir kuruma talimat veriyor, ama arkadan diğer siyasi arkadaşlar bu işi kapatıyor. Elimizi kolumuzu bağlıyorlar. Hem onlar mağdur ediliyor hem biz mağdur oluyoruz. Bu derneğimizi kurmamızın sebebi, bu mağduriyeti gidermek, Borsa Başkanımıza destek olmak ve birlik beraberliği sağlamaktır. Bugün ilk olarak siz bizi ziyaret ettiniz. İnşallah sesimiz olacaksınız, Allah nasip ederse. Bir an önce oradaki ticaretin bitirilip burada ticaretin devam ettirilmesi lazım. Çünkü şu anda orada gayriresmi bir şekilde çalışılıyor ve sanki başka bir borsa varmış gibi hareket ediliyor. Mutlaka oranın sonlandırılıp buraya gelmesi gerekiyor. Sizlerin, Borsa Başkanımızın burada işini rahatça yapabilmesi için bize destek olmanızı istiyoruz. Bugün burada el birliğiyle başkanımızın yanındayız. Siz siyasiler olarak da buna destek olmanızı bekliyoruz.” ifadelerini kullandı.

“Verilen sözlerin altından kalkılamadı”

Dernek Genel Sekreteri Mehmet Ali Malkoç ise, “Burada arkadaşlarımızın hepsi kayısı ticaretiyle uğraşıyor. Biz de böyle bir dernekleşme faaliyetine girdik. Buradaki arkadaşların sorunları, problemleri; birlik, beraberlik ve her türlü sıkıntıda bir araya gelerek bu sorunlara çözüm arama ihtiyacı duyduk. Bu yüzden bir dernek kurma gereği hissettik. Tabii ki Borsamız da var. Borsanın işleyişi biraz daha resmi. Biz ise biraz daha sivil bir oluşum olma yolunda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. İnşallah böyle toplantılar yaparak sorun ve problemlerimizi çözmeye, bir yerlere iletmeye çalışacağız.  Bu süreçte ticaretin çok çeşitli sorunları var. Bunların hepsini çözmek elbette mümkün değil, ama Malatya kayısısı, Malatya’daki insanların belki de yüzde seksenle doksanının bir şekilde faydalanabileceği bir ürün. Bu konuda daha pek çok şey var; açıklamalar, çalışmalar mevcut. Geçen gün televizyonda da bu konularla ilgili konuşmalar yapılıyordu. Burada sorunlarımız, problemlerimiz var. Özellikle bu Yeni Şire Pazarı’nın yapılmasıyla ilgili.  Diğer siyasiler de gelip belediye başkanlığı sürecinde konuşmalar yapmıştı. Orada verilen bazı sözlerin bugün ağırlığının altında kalkamadıklarını görüyoruz. Şahsen, ‘Oraya gelip kimse burayı yıkamaz, kimse burada bir şey yapamaz.’ deniyor. Tamam da, neden böyle? Kimse burayı yıkmak ya da kötü bir şey yapmak gibi bir düşüncede değil. İnsanların daha iyi şartlarda, daha iyi iş yapmalarının ne sakıncası var ki? Devlette devamlılık esastır. Öncekinin verdiği, yaptığı bir projeyi sonraki gelip desteklememesi doğru bir şey değil. Orada bazı sözler verildi. ‘Bazıları dükkân almadı.’ gibi bir durum var. Şimdi de bir sorun ortaya çıktı.” açıklamasını yaptı.

“Kayısı esnafından ziyade tüccarız”

Kayısı tüccarlarının daha önce tapulu mülkiyetinin olmadığını belirten Malkoç, “Buradaki arkadaşların çoğunun dükkânı yoktu; hepsi orada kiracıydı. Eğer ticaretle uğraşıyorsanız, bunun gerektirdiği şartları sağlamak elbette devletin bazı sorumlulukları ve yükümlülükleri arasındadır. Devletin kolaylaştırıcı adımlar atması gerekir. Bu da onlardan biriydi. Evet, bazı olumsuzluklar yaşanmış olabilir. Ama devlet herkese dükkân alıp, ‘Al, buyur dükkânın, cebine para koy, git ticaret yap,’ demez. Buradaki arkadaşların hiçbiri böyle bir şeyden yararlanmadı. Herkes parasını verdi, hatta fazlasıyla verdi, dükkânını satın aldı.  Biraz önce Başkanımızın da dediği gibi, bu ticarette esnaflıkla tüccarlık arasında bazı farklılıklar var. Esnaflar daha çok el emeğiyle ekmeklerini kazanır. Ama tüccarlar, koydukları sermayeyle bu işi yapar. Şimdi orada bir siyasi çıkıp, ‘Böyle bir şey,’ diyor. Adamın parası yoksa, kayısının kilosu 150 lira. On ton kayısı alsan, 1 milyon 500 bin lira eder. Parası olmayan adamın zaten ticaretle uğraşma şansı yok; gider asgari ücretle çalışır. ‘Tüccarı mağdur ettiniz,’ gibi bir mantık olamaz. Burada bir berber, mobilyacı ya da tamirci yok; buradaki arkadaşlarımız tüccar. Esnaftan ziyade tüccar. Onun için bu tarafa yönelterek doğru bir bakış açısı olmadığını düşünüyorum. Devlet bana da dükkân almadı, kimseye de dükkân almak zorunda değil. Siz de ticaretle uğraşıyorsunuz. Sizin böyle bir şeyiniz oldu mu? Yani, ‘Size dükkân vereceğim,’ diyen oldu mu? Mesela şu anda orada bir vakıf kuruldu. Ya da kooperatif diyelim; dernek değil, vakıf da değil. Site yönetimi kuruldu. Tüzel kişiliğinin tam olarak ne olduğunu bilmiyorum. İnsanlardan ikişer bin lira para toplanıp, talep formu doldurularak ne oldu? Adam bugün gelmiş, kayıt oluyor. Sanki bedava dükkânda tutacakmış gibi… Normalde borsada kayıtlı olan 420 tüccar varken, şimdi bu sayı yeni kayıtlarla neredeyse iki katına çıktı. ‘Ben 18 yıldır bu işi yapıyorum,’ diyor biri. 18 yıldır bu işi yapıyorsan, resmi kayıtların nerede? O zaman kaçakçılık yapıyorsun demektir. 700 kayıt varmış. ‘Bu adam 20 yıldır yapıyor,’ diye not düşüyorlarmış. Kendi ağızlarıyla, ‘20 yıldır kaçak iş yapıyorum,’ diye itiraf ediyorlar. O zaman maliyenin bunun hesabını sorması gerekmez mi? Aslında buna benzer çok şey var.” şeklinde konuştu.

“Ortak hareket edilirse sorunlar çözülür”

Malatya’nın sorunları için ortak hareket edilmesi gerektiğini vurgulayan CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, “Burası hakikaten güzel bir yer, temiz bir yer. Malatya’ya yakışan da bir kayısı pazarının olması lazım. Biz bunu söyleyelim. Yani hem trafik hem lokasyon olarak Malatya’ya yakışmıyordu. Burası daha düzgün, daha uygun. Sonuçta kayısımız dünya markası diye her yerde hava atıyoruz; bir şey kazanılması lazım. Ben zaten bu tür çözümlerde hep söylüyorum. Geçen gün de, dün belediye başkanına gitmiştim, ona da söyledim. Eğer bir masa kurulursa ki kurulması lazım. Malatya için bir masa şart. Cumhuriyet Halk Partililerin de, MHP’lilerin de, AK Partililerin de, herkesin o masada olması lazım. Zaman zaman bizi o masaya çağırmıyorlar, ama biz bunu hiç problem yapmıyoruz. Hiç lafını da etmiyoruz. Çağırırsa çağırır, çağırmazsa çağırmaz. Biz işimizi yapmaya devam ediyoruz. Ama Malatya’da hem Cumhuriyet Halk Partisi milletvekili, hem AK Parti milletvekili, hem MHP milletvekili, hem de Büyükşehir Belediye Başkanı o masada olmalı. Malatya açısından bir sıkıntı mı var? Ramazan Başkan’la oturuyoruz. Başka problem mi var? Onlarla otururuz. Geçen gün İkizce köylülerinin mağduriyetiyle ve Hekimhan’la ilgili bir randevu istemiştim. Sağ olsun, Bülent Tüfenkçi geldi, Sami Er geldi. İyi de oldu yani, bir şeyler oldu. Güzel bir şey oldu, iyi oldu. Ben bundan çekinmem. Ne yapacağım ben? El ele vermeye de, kol kola vermeye de, destek olmaya da hazırım. Onu da söyleyeyim.  Biz bir seçime geçirdik. Ben düşmanlık edecek değilim. Malatyalılar karar verir. Oyumuzu verdik, ‘Allah sizi mahcup etmesin,’ diyelim. Konuşmamda onu söylemeye çalışıyorum. Seçim bitti, tekrar çalışmaya başladık. Tekrar milletvekilliği yapmaya başladım. Zaten buraya kendi isteğimle gelmedim ki. Ben milletvekiliyim. Ersin Bakan, bakan değil mi Ankara’da? Malatya’dan çağırdı, biz de geldik. Yani bir masa olursa bu sorunlar çözülür.  Bu konuda bir irade koymak lazım. Belediye söz veriyor, belediye meclis kararı alıyor, öbür belediye meclisi bunu bozuyor. Biraz da kendi içlerindeki rekabet yüzünden… Ben büyük yanlışın oradan kaynaklandığını düşünüyorum.” ifadeleriyle ortak hareket edilmesi durumunda sorunların rahatlıkla çözüleceğini belirtti.