Malatya’da eşini 4 çocuğunu kaybeden baba Turgut Karaaslan 6 Şubat’tan bu yana yaşadıklarını anlattı.
Gözyaşları ile… Turgut Karaaslan anlatırken bizlerde gözyaşlarımıza hakim olamadık.
GAZETEMİZİN YAN BİNASI
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’ta yaşanan ilk depremde eşini 4 çocuğunu 2 yakınını kaybeden baba Turgut Karaaslan Adalet arıyor. O bina 32 vatandaşımıza mezar oldu… Gazete Tv ofisimizin yan binasıydı… Kurtarmaya gittik… Aynı acıyı bizde yaşadık…
TURGUT KARAASLAN EŞİ VE ÇOCUKLARI İLE 2 YAKININI KAYBETTİ
Malatya İnönü Caddesinde, Doğa Cadde AVM Karşısında 7 katlı Kasap Apartmanı’nın çökmesi ile Turgut Karaaslan, eşi Funda’yı, çocukları 20 yaşındaki Muş Alparslan Üniversitesi öğrencisi Nurcan’ı, 18 yaşında ki Boğaziçi Üniversitesinde okuyan kızı Tuğba’yı, Lise öğrencisi 15 yaşında ki Merve’yi ve 8 yaşında ki İlkokul 2. sınıf öğrencisi oğlu Muhammed Sefa’yı, ayrıca o gün misafirliğe evlerine gelen yakınları anne ve kızı Türkan ile Hatice’yi kaybetti.
MALATYA’YA NASIL GELDİM BİLMİYORUM
Deprem günü Kırklareli’nde olan baba Turgut Karaaslan depremi duyar duymaz eşine çocuklarına ulaşmaya çalıştı. Ancak bir haber alamadı.
Malatya’ya dönen Turgut Karaaslan” Malatya’ya nasıl geldim hatırlamıyorum.
AĞIR HASARDAN HAFİF HASARA ÇEVRİLMİŞ
Ben adalet arıyorum. Elazığ depremin de bu binaya ağır raporu verilmiş. Kolonsuz yığma yapı olan binaları daha sonra hafife dönmüş. Kim bunu verdi. Kim imza attı. Hangi kuruluşlar buna göz yumdu. Binamızda ailemle birlikte 32 kişiyi kaybettik” dedi.
24 Ocak 2020 tarihinde Merkez üssü Elazığ / Sivrice depreminden sonra kiracı olarak taşındıkları apartman ağır hasar almış fakat haberleri yok. Sebep olanlar adalet önünde yargılanmalı diyen baba Karaaslan ‘‘evimize taşındığımızda mülk sahibi veya herhangi bir yetkili bu evin ağır hasarlı olduğunu bize bildirmedi. Kasapoğlu apartmanında 32 kişi hayatını kaybetti.’’
GÖZYAŞLARI SEL OLDU
Yaşananları anlatırken zaman zaman gözyaşlarına boğulan ve bizleri de ağlatan baba Turgut Karaaslan daha sonra bakın neler dedi?
EŞİMİN VE ÇOCUKLARIMIN ZİYNET EŞYALARINI ÇALMIŞLAR
“Eşimin Morg’da kolyesini, künyesini, bilezikleri çalmışlar. Ziynet eşyalarımız enkaz alanında çalınmış.
Bunun bedeli nedir? Ben yaşıyor muyum yaşamıyor muyum bilmiyorum…
GENEL MÜDÜR VE KAYMAKAMA TEŞEKKÜR
İçişleri Bakanlığı Personel Genel Müdürü Nedim Bey ve Yeşilyurt Kaymakamımız Kutsal Baytak hanım her 2’sinden de Allah razı olsun.
VALİ VE BELEDİYE BAŞKANINDAN RANDEVU İSTİYOR
Hemen şunu da belirteyim Valimizden ve Belediye başkanımızdan randevu talep ettim…
Randevu alamadım ne olur beni 1 dakika dinleseler?
EŞİ VE ÇOCUKLARI İLE YAKINLARININ İSMİ YAŞATILIYOR VE ÇEŞME YAPTIRMAK İSTİYOR
Çocuklarımın adına Somali’de su kuyuları açıldı, Muş Alparslan Üniversitesi’nde Kütüphaneye ismi verildi. Boğaziçi üniversitesi bahçesinde ağaç dikildi.
Malatya merkezinde de çocuklarımın adına hayratına çeşme yaptırmak istiyorum…
ÇOCUKLARIMIN BEDELİ 100’ER BİN LİRA MI? SUÇLULAR ADALET ÖNÜNDE HESEP VERSİNLER…
Eşini ve 4 çocuğunu 2 yakınını 6 Şubat ilk depreminde kaybeden baba Turgut Karaaslan şunları da söyledi:
Benim çocuklarımın bedeli 100’er Bin TL’mi?
Çürük binaya kim sağlam raporu verip bize mezar etti ise kim göz yumdu ise Adalet önünde hesap versinler.
Bulunmalarını istiyorum.”
3 DEFA İNTİHAR ETMEK İSTEDİM! BENİM DE KAFAMA SIKSINLAR ÖLEYİM! BUNU İSTİYORUM
Turgut Karaaslan “Eşime çocuklarıma kavuşmak için 3 defa intiharı düşündüm. Vaz geçtim yarın ne olur bilemem.
Dinimin bana emrettiğini biliyorum.
İntihar edersem Cehenneme giderim Cennette ki çocuklarıma kavuşamam diye vaz geçtim…
Adalet yerine gelmezse benim de kafama sıksınlar bunu istiyorum ve bir an önce aileme kavuşayım.
Benim artık bu dünya da yaşamama sebep yok. “
HER GÜN BİNANIN ENKAZINDA YATIP KALKIYORUM VE AYRIŞTIRMA YAPILMALI
Turgut Karaaslan daha sonra şunları söyledi:
“6 Şubat’tan bu yana hayatta mıyım bilmiyorum. İntihar etmek istiyorum çocuklarım gözlerimin önüne geliyor.
Her gün binanın enkazında yatıp kalkıyorum.
Bir şeyim kalmadı.
Yetkililere diyorum ki… Bina enkazını ayrıştırmıyorsunuz neden?
Bari orada çocuklarımdan bana kalan bir parça çıkar. Ayrıca evimde para ve ziynet eşyalarım vardı. Deprem öncesi oğlumu sünnet ettirmiştim takıları vardı.
Bir parça bir şey çıkar eşimden evlatlarımdan bana onla avunurum”.
Sadece anılar geride kaldı.