Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Türkü Bacı Ablaların Ablası Malatyalı Belkıs Akkale-Tıkla İzle-

Ali Aladağ…:Malatya Olay Haber…:
Türkü denildiğin de ilk akla gelen isimdir “Türkü Ana” dan sonra “Türkü Bacı” Belkıs Akkale…Türkü Bacı…Ablaların ablası Belkıs Akkale’yi anlatmaya kelimeler ve sayfalar yetmez…

Ali Aladağ…:Malatya Olay Haber…:
Türkü denildiğin de ilk akla gelen isimdir

Türkü Bacı Ablaların Ablası Malatyalı Belkıs Akkale

-Tıkla İzle-

Malatya sadece kayısısı Beydağı, Kubbesi, Karahan’ı Yaması, Sarıçiçeği, Levent Vadisi, Tohma Kanyonu, Sultansuyu, Kirazı, Çevizi, Balı, gastronomisi Mavi yolculuğu, Polat’ı Arguvan Ağzı, Akçadağ’ın düzü ile değil…Malatya türküleri de meşhur Malatya ile bütünleşen sayısız eser bulunur…

Türkü Ana…Malatyalı… Türkiye’nin halk müziği alanında ilk assolisti olan Zehra Bilir,

Hangisini sayalım…Saymakla bitmez…Bugün sizlere “Türkü Bacı” ablaların ablası Belkıs Akkale Ablamdan bahsedeceğim…

Aslen Malatyalı olan Belkıs Akkale, İstanbul’da dünyaya geldi…4 Kardeşi bulunan “Türkü Bacı” Belkıs Akkale evli ve 1 de aslan gibi oğlu var…

Özellikle çocuk yaşta fark edilen sesinin halk müziğine yatkınlığı ile dikkat çekti ve türkü söylemeye başladı.

İlk olarak sahneye 1974 yılında henüz 22 yaşındayken çıkan Belkıs Akkale, Ankara Radyosu’ndan Mustafa Geceyatmaz’ın dikkatini çekti ve bu kuruma davet edildi. Yaklaşık olarak 6 yıl kadar kurum dışı sanatçı olarak burada görev yaptı. 1980 yılında ise TRT’nin yaptığı sınavı geçerek yetişmiş sanatçı olarak kadroya alındı. 1982 yılında çıkardığı Dadey adlı albümle adını duyurmuş olan Belkıs Akkale, TRT’den ayrılarak bağımsız çalışmaya başladı…

1990 yılında Kültür Bakanlığı’nda “Devlet Solist Sanatçısı” olarak göreve başlayan Belkıs Akkale, hâlen bu görevini sürdürmektedir…Şu ana kadar 22 albüm hazırlayan Belkıs Akkale (5 de 45’lik plağı gözüküyor) ayrıca 9 sinema filmi çevirdi…Yurt içi ve yurt dışında birçok şenliğe katıldı. Defalarca “Yılın Sanatçısı” ödülünü aldı.

Malatya Olay Tv…:Daha Senden Başka Aşık mı yoktu 2008 TRT Arşiv

Türkü Bacı Belkıs Akkale’nin Albümleri :
1982 – Dadey
1986 – Güvercinim
1987 – Gam Elinden
1989 – Gönül Telinden-1
1991 – 91’e Merhaba
1992 – Ayrılığı Türkülere Sor/Yemen Yolu
1994 – Geri Gelmiyor / Bende Yoruldum
1999 – Barış Türküsü
2009 – Nağmeger / Kaldır Mihrabını
Albümleri :

Fotoğraf açıklaması yok.

Filmleri :
1986 – Kara Diken
1986 – Güvercinim
1986 – Gelin Oy
1987 – Tırpan
1987 – Tapulu Irgat
1987 – Sultan
1987 – Gölet
1987 – Azap
1987 – Ana Yüreği

Türkü Bacı…Ablaların ablası…Belkıs Akkale’den dinleyelim hayat hikayesini…

Anne-babam Anadolu entelektüellerindendi. Yani çok okumamışlar aslında, ikisi de ilkokul mezunu ama aydınlık insanlar. Sesimin güzelliğini ilkokul öğretmenim fark etti, bundan aileme bahsedince onlar da ders aldırmayı kabul etti. “Yok, olmaz” demediler hiç.

1974’te Ankara’ya taşındık. Orada uzun yıllar amatör sahne denemelerim oldu. Sahnemi izleyenlerden birkaçı zamanın Ankara Radyosu şeflerinden Mustafa Geceyatmaz’a benden bahsetmiş. O da “Şu kızı bir çağırın da dinleyeyim” demiş. Büyük heyecanla gittim. “Dün mü Buradaydın Bugün mü Geldin” türküsünü okuttu bana. Okumam biter bitmez zile basıp görevliyi çağırdı. “Bu kızıma haftada bir emisyon vereceksiniz” dedi, yani program. Öyle başladım. 1981’de de Ankara Radyosu’nun açtığı yetişmiş sanatçı sınavına girdim ve kazandım.

1982’de “Dadey” albümünü yaptım, evet. Bir de 1981’i 1982’ye bağlayan yılbaşı gecesi büyük bir kadroyla televizyona çıkmıştım. Orada da “Odana Serdim Hali”yi okumuştum. Ondan sonra iş bitti, artık bütün Türkiye beni tanıyordu. Akabinde radyodan ayrılmak zorunda kaldım.

Radyoya bağlıyken dışarıda çalışma imkanın olmuyor. Ben de önüme çıkan büyük fırsatı değerlendirmeyi tercih ettim.

Malatya Olay Tv…: Dağlar…

Ben idealist bir sanatçıyım, türküler benim sevdam, yaşam biçimim. Hiçbir zaman çizgimi değiştirmedim. 

15-16 yaşlarındayken babamın açmış olduğu şirkette amatörce bir iki arabesk okudum, o zamanlar çok bilinçsizdim çünkü. Ama sonra kendi yolumu çizdim. Kendime “Belkıs, hocan seni bunlar için yetiştirmedi” dedim. Bir daha da katiyen ağzıma öyle acı biberler sürmedim.

Biz bir turneye çıkıyorduk, 45 gün… O yetmiyordu 20 gün, ardından bir 20 gün daha. 2-3 ay evimize dönemediğimiz oluyordu. Paraları nerelere koyacağımızı bilemiyorduk.
Sanatçıya verilen değer, önem; biz bunları doya doya yaşadık. Gerçekten şimdiki arkadaşlarım için üzülüyorum. O güzellikleri ne oldu da bugünlere taşıyamadık bilmem… O büyük gazinolardan, büyük kadrolardan eser kalmadı. Bizim zamanımızda haftada iki gün matine olurdu; çarşamba, pazar. Çarşamba günü kadınlar matinesi, pazar günleri ise karışık. Akşam da suareler olurdu. Sahneye bir çıkardım, dinleyici benim parfümümün kokusunu bastırırdı. O derece itinalı hazırlanırlardı bizi dinlemeye gelirken. Sanatçıya gösterdikleri saygı ve sevginin neticesiydi bu. Zamanla her şey farklılaştı. Küçücük salonlara taşındı eğlence. Türküler küçücük türkü barlarda söyleniyor artık. Bir de tek solist çıktığı için sahnedeki gençlerin durumu içimi parçalıyor gerçekten.

Malatya baba ocağım ana kucağım…Malatya sevdam…Malatya depremle yerle bir oldu…Şehrimiz eskisinden daha üçlü ayağa kalkacak…Malatyalı hemşerilerime selamlarımı iletiyorum”

Malatya Olay Tv…: Odam Kireç Tutmuyor…