Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Kapanan Dosya Ve Malatyalılar-Türkiye’nin En Karanlık Yılı 1993…Efsane Komutan

Ali Aladağ…Malatya Olay…:
Malatyalı Şehit Orgeneral Eşref Bitlis paşa…Unutmadık…Sizde unutmayın…1990’lı yıllar Türkiye’nin en karanlık 10 yılının yaşandığı dönemlerden biridir…1993 yılı ise o 10 yıllık sürenin en karanlık yılı olarak tarihe geçti…

Ali Aladağ…Malatya Olay…:
Malatyalı Şehit Orgeneral Eşref Bitlis paşa…Unutmadık…Sizde unutmayın…1990’lı yıllar

Kapanan Dosya Ve Malatyalılar-Türkiye’nin En Karanlık Yılı 1993…Efsane Komutan

Türkiye’nin En Karanlık Yılı 1993…Kapanan Dosya Ve Malatyalılar…

“İncirlik Üssü’den kalkan ABD uçakları, PKK’ya yardım dağıtıyor. Buna Müsade etmem.” dedikten 10 gün sonra uçağı düşürülerek Şehit edilen 32. Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Eşref Bitlis paşa ve Emir Subayı Fahir Işık’tan geriye kalanlar..

Eşref Bitlis'i MİT öldürdü' - Son Dakika Türkiye Haberleri | Cumhuriyet

Malatyalı Orgeneral Şehit Eşref Bitlis dosyası çözülemeden zaman aşımına uğradı ve kapandı…

***

ORGENERAL EŞREF BİTLİS (1933-1993)

Eşref Bitlis (1933, Malatya – 17 Şubat 1993, Ankara), Türk asker. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin 32. Jandarma Genel Komutanı’dır…

1952 yılında Kara Harp Okulu’nu bitirdi, 1954 yılında Polatlı Topçu Okulu’nu bitirerek Teğmen rütbesi ile mezun oldu. 1966 yılında Kara Harp Akademisi’ni tamamladı. Almanya’da dil eğitimini tamamladıktan sonra 1969 yılında Türk Silahlı Kuvvetler Akademisi’nden mezun oldu. 1973 yılında Alman Harp Akademisi’ni tamamladı ve bir yıl Kara Harp Akademisi’nde başöğretmen olarak görev yaptı. 1974 yılında Kıbrıs Harekâtı sırasında Albay rütbesiyle Kıbrıs Türk Alayı Komutanlığına atandı. 1978 yılında Tuğgeneral rütbesine terfi etti ve Bolu Komando Tugayı Komutanlığına atandı. 1982 yılında Tümgeneral rütbesine terfi etti ve Kıbrıs 28. Tümen Komutanı oldu. 1986 yılında Korgeneral rütbesine terfi etti. 1988 yılında Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı oldu. 1990 yılında Orgeneral rütbesine terfi etti ve Jandarma Genel Komutanlığı’na atandı…1993 yılında şehit…

***

Tarihlere dikkat…Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en “karanlık” yılı 1993’te meydana gelen suikast ve şüpheli ölümler…

Cumhuriyet tarihinin en karanlık yılı olan 1993 bu kirli unvanı fazlasıyla hak eden bir nitelik taşıyor…Mafya, derin devlet, PKK, operasyonlar, suikastlar, sır dolu ölümler, katliamlar ve dökülen onca kan…

Gerçekten çok karanlık yıldı…Rahmetli Turgut Özal’ın Türk dünyasıyla ilişkileri geliştirme projesinden sonra vefat etmiş olması, bunların hepsi karanlık dönemin bir sonucu…

O zaman şöyle bir şey yapıldı; Türk-Kürt-PKK olaylarında bir yumuşama sağlanmıştı…

Bir anda her şey allak bullak oldu…Malatya’da yola çıkan 33 askerimiz şehit edildi..

Malatyalı Orgeneral Jandarma Genel Komutanı Eşref Bitlis’in uçağı düşürülerek şehit edildi…O zaman Barzani ve Talabani ile ilişkileri vardı…Dolayısıyla Kürtleri Türkiye ile bağlama ve PKK’yı önleme projesinin en önemli ismiydi Eşref Bitlis…

PKK’nın silahı o yıllar da bizden üstündü de diye bilirim O silahları bugün olduğu gibi ABD ve Müttefikleri terör örgütüne sağlıyordu…

Eşref Bitlis’i hedef alan; Amerika ile PKK arasındaki somut alışverişi ve trafiği keşfeden bir isim olarak bilinir…Bunu da devlet içerisinde “ABD, terör örgütü PKK’ya silah veriyor” diye raporlamıştı…

***

O dönem cansiperane görev yapan Efsane Vali Recep Yazıoğlu’da hedef alındı…

***

Paralel FETÖ’yü güçlendirdiler. Orta Doğu’da ikinci bir İsrail, bir “teröristan” projesini ortaya koydular…1993’te bütün ülkesini seven bürokratları temizlediler…Medyadaki bütün bağımsız gazeteci araştırmacı dediğimiz insanları suikast ile ortadan kaldırdılar…

FETÖ ve PKK burada güçlendi…Amerikan projesine direnecek siyasi, askeri ve medyatik unsur bırakmadılar…

Türkiye o zaman terörle mücadele ederken sonuç alamıyordu…

***

1993’de Gazeteci Uğur Mumcu suikasta kurban gitti…Devam edelim 1993’e bakalım…

1993’te Uğur Mumcu’nun öldürülmesiyle başlayıp Eşref Bitlis, Cem Ersever, Bahtiyar Aydın’ın öldürülmeleriyle süren ve Özal’ın ölümüyle bir iktidar değişikliğine yol açan süreç aslında bir darbeydi…Barışçı çözüm isteyenler tasfiye edildiği, şiddetle çözümü savunanların başa geldiği kanlı bir darbe yılıydı diyorum…

***

Türkiye’yi sarsan suikastlar…

***

Malatya Belediye Başkanı Hamid Fendoğlu evine yollanan bombalı paketin patlamasıyla ailesiyle birlikte hayatını kaybetti…

Hamit Fendoğlu öldürüldüğünde 4 aylık Malatya Belediye başkanıydı. Kargoyla gönderilen pakette bomba olduğunu fark edince gelini ve torunlarını kurtarmak için bombanın üzerine kapandı. Kendisini, iki torunu ve gelinini kurtaramadı…
Hamido 1980 öncesi ihtilal şartlarının olgunlaştırılması için öldürülen siyasi şahsiyetlerden biri olarak tarihe geçti. Hamᶳdo Malatya’da seçilen ilk sağcı politikacıydı. Hamido ayrıca Malatya’da ‘Son Söz Milletindir’ diye bir gazete çıkarmış. Hamit Fendoğlu 1960 darbesi sırasında Menderes’le birlikte Yassıada’da yargılanmış ve üç yıl altı ay ceza almış. Kayserᶳ ve Adana cezaevlerinde kalmış. 1965’te Adalet Partisi’nden Malatya milletvekili seçilmiş. Meclis’in renkli ve kavgacı isimlerindendi. CHP’nin çok güçlü olduğu Malatya’da 1977 seçimlerinde daha çok sağ seçmenin oylarıyla Malatya Belediye Başkanı seçilmiş…

***

JİTEM’in kilit isimlerinden olduğu belirtilen Cem Ersever öldürüldü…24 Ekim 1993’te Ankara’ya gitti ve bir daha kendisinden haber alınamadı…1 Kasım’da Ankara Çamlıdere’de sevgilisi Neval Boz’un, 2 Kasım’da Ankara Polatlı’da itirafçı Murat Demir’in ve 4 Kasım 1993’de Ankara Elmadağ’da Ahmet Cem Ersever’in cesetleri jandarma tarafından bulundu…Birbirlerini tanıyan bu üç kişiyi kimlerin öldürdüğü bir sır olarak kaldı…

***

2 Temmuz’da Sivas Madımak Oteli’nde 33 aydının yakılarak öldürülmesinden üç gün sonra, 5 Temmuz 1993 günü bu kez yine 33 ölümlü bir başka olayla sarsıldı Türkiye…

Erzincan’ın Başbağlar Köyü 100 kadar PKK’lı tarafından basıldı. Evlerdeki ve camilerdeki herkes köy meydanında toplandı… 29 kişi teröristler tarafından silahla öldürüldü. Teröristler tüm köyü ateşe verdiler… 4 kişi de yangında öldü. Başbağlar’da da 33 kişi öldü…Aynı Sivas’ta ve Bingöl’de olduğu gibi…

***

Turgut Özal arkasında büyük bir miras bıraktı…Bu mirasın bir bölümü fikirlerini, görüşlerini kapsıyor…Diğer bir bölümü ise bu fikirlerin oya dönüşmesi yani siyasi potansiyel. Ankara ve İstanbul’da yaşanan cenaze törenindeki izdiham…Milyonlarca insanın geceli gündüzlü seferber olmaları, basın ve televizyonlardaki programlar doğrusu çok kişiyi şaşırttı ve böylesine büyük bir ilgi en yakınları tarafından dahi galiba beklenmiyordu…

Turgut Özal Türkiye’de halkı birleştirmişti…Bu karanlık güçleri devletleri rahatsız etti…21. Asır Türk asrı olacaktır sözü…Türkiye’nin önünü kesmek isteyenler ve iş birlikçilerini hayli rahatsız etmişti…

***

TURGUT ÖZAL KİMDİR ?
13 Ekim 1927 yılında Malatya’da doğdu. Babası Mehmet Sıddık Özal, annesi ise Hafize Özal’dır. Babası memur olduğu için öğrenimini farklı okullarda tamamladı. Öğrenim hayatına Bilecik’te başlayan Özal, daha sonra Mardin, Konya ve Kayseri’de öğrenimini sürdürdü. 1950 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi –Elektrik mühendisliğini bitirdi. 1952 yılında ABD ‘ye giderek ekonomi tahsili gördü. Türkiye’ye döndükten sonra Elektrik işleri Etüt İdaresi’nde çalışmaya başladı.1952 yılında Ayhan İnal’la evlendi. Kısa bir süre sonra boşandı ve 1954 yılında Semra hanım ile evlendi ve üç çocukları oldu…

Turgut Özal vefatının 26. yıldönümünde anılıyor! İşte Turgut Özal'ın hayatı  ve kariyeri

1959 yılında Ankara Ordonat Okulu’nda yedek subay olarak askerliğini yaptı.1961-1962 yıllarında Milli Savunma Bakanlığı Bilimsel Danışma Kurulu üyesi olarak yaptı. Ayrıca, Ortadoğu Teknik Üniversitesi‘nde ders verdi…

1965 seçimlerinden sonra Süleyman Demirel’in danışmanı olarak görev yaptı. 1967 yılında Devlet Planlama Teşkilatı’nın Müsteşarı oldu. 1971-1973 arasında Dünya Bankası Sanayi Dairesi’nde danışman olarak çalışan Özal Türkiye’ye döndükten sonra başta Sabancı Holding olmak üzere birçok şirkette yönetici olarak çalıştı.:.

1977 genel seçimlerinde Millî Selamet Partisi’nden İzmir milletvekili adayı oldu; fakat seçilemedi. 43 Hükümet döneminde Başbakanlık Müsteşarlığı görevine getirildi.

20 Mayıs 1983’de Anavatan Partisi’ni kuran Turgut Özal 6 Kasım 1983’deki seçimlerde 400 kişiden oluşan parlamentoda 211 milletvekili çıkararak 45. Hükümet’in Başbakanı ve tek başına iktidar oldu. 1984 yerel seçimlerinden de başarıyla çıkan Özal, 13 Nisan 1985’de yapılan ilk kongrede tekrar genel başkanlığa seçildi…

31 Ekim 1989’da TBMM tarafından Türkiye Cumhuriyeti’nin 8. Cumhurbaşkanı olarak seçildi.

17 Nisan 1993 tarihinde geçirdiği bir rahatsızlık sebebiyle görevi sırasında vefat etmiştir.

TURGUT ÖZAL SÖZLERİ…

• Sayın Evren’in Türkiye’yi 12 Eylül ile beraber bir yıkıntıdan, çöküntüden kurtardığına canı gönülden inanıyorum.

• İslâm dini fakirliği değil, zenginliği öne çıkartır, Allah zengini sever.

• Benim memurum işini bilir. (“Bu kadar az maaşla memur nasıl geçinecek?” sorusuna cevabı.)

• Fifty fifty kardeşim.

• Irak Savaşına Amerikalıların yanında girersek bir koyar üç alırız.

• Bir müzik koy da havamızı bulalım Semracığım.

• Allah’ın verdiği ömrü O’nun izninden başka alacak yoktur! Biz de O’na teslim olmuşuzdur.

(ANAP Kongresi’nde uğradığı suikast girişiminin ardından kürsüde söyledikleri.)

• Ekonominin tabii kanunları vardır. Bu kanunların dışına çıkarak nehri tersine akıtmayalım.

• Devlet millet içindir, millet devlet için değildir!

• Cumhurbaşkanı oldum diye namazı mı terkedeceğim?

• Sen onu git küçük Turgut’a anlat.

(Erdal İnönü’ye cevap verirken. Torununu(!) kastederek.)

• Seçimden önce zam yapacak kadar enayi miyim?

* Allahınıza Gurban…

***

UĞUR MUMCU…
24 Ocak 1993 sabahı Türkiye kâbus gibi bir güne uyandı. Gazeteci Uğur Mumcu, aracına yerleştirilen bomba ile öldürüldü. Mumcu, öldürülmeden önce başladığı Kürt dosyasında teröristbaşı Öcalan’ın izini sürüyordu. Suikastın ardından “İran’ın parmağı var” manşetleri atıldı, irticaya karşı gösteriler yapıldı.
ADNAN KAHVECİ…
Mumcu suikastının üzerinden iki hafta geçmeden, Cumhurbaşkanı Özal’ın yeniden siyasete dönme planındaki en kilit isim olan ve Kürt raporunun yazarı Maliye Bakanı Adnan Kahveci, 5 Şubat’ta şüpheli bir kazada öldü. Onu çok yakından tanıyanlar Kahveci’nin asla sürat yapmadığını, çok dikkatli araç kullandığını söyledi. Adnan Kahveci2in eşi Dr. Füsun Kahveci Malatyalıydı…Adnan Kahveci’nin tek evladı Mehmet Bozkurt Kahveci hayatta kaldı…
EŞREF BİTLİS…
Türk kamuoyu, henüz bu şoku üzerinden atamamıştı ki, bu defa bir başka kaza ile sarsıldı. Jandarma Genel Komutanı Org. Eşref Bitlis, 17 Şubat günü uçağının düşmesi sonucu şehit oldu. Tesadüfe bakın ki, Güneydoğu’da konuşlu Çekiç Güç’ün Türkiye’den ayrılması gerektiğini söyleyen Org. Bitlis, ölümünden 10 gün önce de İncirlik Üssü’nden kalkan ABD uçaklarının PKK’lılara yardım dağıttığını açıklamıştı. Ama daha önemlisi, Özal’ın Kürt sorununu çözme planını destekleyen tek askerdi…
TURGUT ÖZAL…
Türkiye’nin karanlık günleri bir türlü sona ermiyor, kâbus gibi olaylar üst üste geliyordu. İyi olan tek şey, PKK’nın ateşkes ilan etmesiydi. Kürt sorununda çözüm arayışları önemli bir noktaya gelmişti. 16 Nisan 1993’te Öcalan Beyrut’ta düzenlediği bir basın toplantısı ile ateşkesi süresiz uzattıklarını açıkladı. Yine tesadüfe bakın ki bu sorunu bitirmek isteyen Cumhurbaşkanı Turgut Özal, bir gün sonra, yani 17 Nisan 1993 sabahı Çankaya Köşkü’nde şüpheli bir şekilde hayata gözlerini yumdu. Resmi kayıtlarda Özal’ın ölümüne “kalp krizi” denildi. nbsp;
33 ER ŞEHİT…
Özal’dan sonra siyasi cinayetlerle de yetinilmedi. Sırada daha büyük katliamlar vardı. Özal ve Bitlis’in olgunlaştırdığı “dağdakilere kısmi af” konusuna MGK’da son şekli verilmişken, hemen bir gün sonra, 25 Mayıs’ta Bingöl’de silahsız 33 er kurşuna dizilip şehit edildi.
SİVAS OLAYLARI…
Temmuz ayına gelindiğinde karanlık eller bu kez Sivas’ta iş başındaydı. Madımak Oteli’nde aralarında 33 aydın ve yazar yakılarak öldürüldü. Hedefte yine irticacılar vardı ama, olayın gerisindeki karanlık eller nbsp;bunca yıla rağmen bir türlü ortaya çıkarılamadı.
BAŞBAĞLAR KATLİAMI…
Sivas katliamından 3 gün sonra bu kez Erzincan’ın Başbağlar Köyü’nden kara haber geldi. Akşam üzeri köyü basan teröristler, 33 vatandaşı kurşuna dizilerek öldürdü. Çevredeki köylerden yapılan ihbarlara rağmen devlet ancak ertesi gün köye gitti.
HEP’Lİ VEKİL ÖLDÜRÜLDÜ…
1993 yılındaki toplu katliamların sonrasında da silahlar susmadı. 4 Eylül’de HEP’in kurucularından Mardin Milletvekili Mehmet Sincar öldürüldü.
TUĞG. AYDIN VE ERSEVER…
22 Ekim’de ise Kürt sorununda silahın çözüm olduğunu zaman zaman dile getiren Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın, operasyon için gittiği Lice’de şehit oldu. Hemen ardından da JİTEM’in kurucularından olan ve Kürt meselesinin çözümünde etkin rol oynayan Binbaşı Cem Ersever aynı kaderi paylaştı. Yine tesadüfe bakın ki, Ersever, ölümünden 10 gün önce faili meçhullerle ilgili Ankara’da mahkemeye ifade vermişti…

ASLA UNUTMAYACAĞIZ…:

ANALİZ - Vatansever komutan: Eşref Bitlis

Bugün efsane komutan Orgeneral Eşref Bitlis’in aramızda ayrılışının 32. yıl dönümü…Rahmetle ve minnetle anıyoruz…Malatyalılar olarak 1993 yılını ve efsanelerimizi asla unutmayacağız…